10 kanunuevvel (aralık) 1932 tarihli cumhuriyetten;
istanbul şampiyonluğu
galatasaray, beşiktaş’a 0-3 mağlûp oldu!
beşiktaş takımı her iki devrede güzel bir oyun oynıyarak galibiyeti hakketti
şehrimizin muhtelif sahalarında dün de mühim futbol maçları yapılmıştır. bunların başında resmî lik maçları vardı. bilhassa galatasaray-beşiktaş maçı, günün en meraklı futbol maçı idi. bu maçı görmek üzere gelenler, taksim stadyomunun tribünlerini tamamen doldurmuşlardı. galatasaray’ın bu seneki hakikî kadrosu karşısında beşiktaş’ın esrarengiz sükûneti hakikaten merak edilecek bir şeydi.
takımlar sahaya çıktıktan sonra şu şekilde sıralandılar:
beşiktaş yıldırım gibi bir akına geçti ve ilk dakikalarda galatasaray aleyhine olan firikikten bir gol kazandı. bu gol, oyuna daha büyük bir heyecan verdi. beşiktaş, hakimiyeti almış, galatasaray'ı sıkıştırıyordu. galatasaray muhacim hattı, çok defa müdafaaya yardıma koşuyor, beşiktaş'ın tam bir tazyik yapmasına mâni oluyordu. bu sayede beşiktaş'ın hâkimiyeti gol çıkarmağa kâfi gelmiyordu. maamafih devre ortalarına doğru beşiktaş sol içi ikinci golü yapınca galatasaray, fena bir âkıbete doğru gittiğini hissetti. fakat maçın neticesinden daha ümitvar gibi idi. galatasaray muhacimleri yaptıkları münferit akınlar esnasında gol vaziyetlerile de karşılaşıyorlardı. buna rağmen bir şey yapamıyorlardı.
ilk devre bu şekilde bitti. herkes ikinci devrede galatasaray'ın sayı yapacağına intizar ediyordu. oyuna başlanış şekli de buna ihtimal veriyordu. galatasaray, ilk dakikalarda beşiktaş’ı adeta tazyik etti, buna rağmen gol yapamadı. hatta, beşiktaş aleyhine verilen penaltı cezasını bile necdet, sadri’nin ellerine attı. bu en büyük fırsatın bile hüsnü istimal edilememesi, galatasaray’ın âkıbetini tayin etmiş oluyordu. filhakika devre ortalarına doğru hakkı’nın attığı üçüncü gol müsabakanın neticesini kat’î olarak tayin etmişti. galatasaray, bir gol yapmak için çırpındıkça, ele geçen fırsatları da kaçırdı ve 3-0 mağlûp vaziyetinde sahayı terketti.
beşiktaş’ın bütün oyuncuları canlı ve seri oynuyorlardı. buna mukabil galatasaray, adeta dermeçatma bir takım manzarası veriyor, bazı bazı rebii’nin, küçük necdet’in ve leblebi mehmed’in hareketlerinden galatasaray’ı tanıyabiliyorduk. lâtif, sadece bir gölge gibi sahada dolaşıyor, suphi, sağa sola saldırıyor, nihat ta ortalarda dolaşıp duruyordu. muhacimlerin, müdafaaya yardıma koşmalarıdır ki, beşiktaş’a tam bir hâkimiyet vermeğe mâni oldu.