12 teşrinisani (kasım) 1932 tarihli cumhuriyetten;
dün bulgar'lara 2-0 yenildik!
galatasaray zayıf bir takım çıkardı, fena oynadı
çukurbostan’da karagümrük altayı, rumelihisar da heybeliada’yı yendi
galatasaray takımı, dün leviski takımile taksim stadyomunda karşılaştı ve 2-0 mağlûp oldu. galatasaray’ın dünkü oyununu ve takımın şeklini gördükten sonra mağlûbiyetin bu derecesine sevinmek bile lâzımdır. yoksa, bulgar takımı biraz düzgün oynıyabilmiş olsaydı, lâakal beş sıfır galip gelebilirdi.
galatasaray şimdiye kadar bu kadar zayıf bir kadro ile bir ecnebi takımının karşısına çıkmamıştı. muhtelif hâdiseler ve muhtelif sebepler, galatasaray takımını bu za’fa uğrattıkan sonra böyle bir maça esasen lüzum yoktu. fakat bu karşılaşma daha evvelden kararlaştırıldığı için takımın takviyesi icap ederdi galatasaray takımının bu kadar zayıf bir şekilde sahaya çıkacağını öğrendiğimiz vakit, takımın, diğer kulüplerden alınacak oyuncularla takviye edilmesi lüzumunu ileri sürmüştük. bunu, daha evvelden takım kaptanının düşünmesi lâzımdı. fakat her nedense yapılamadı ve hiç yoktan bulgar’lara yenildik.
ecnebi takımlarla yaptığımız her hususî maçta, vakıa yenilen münferit vaziyette kulüplerimiz oluyor. fakat bu kadar mağlubiyetler tamamen türk futboluna izafe ediliyor. bulgar’ların dün kazandıkları galibiyet sofya’da galatasaray’ın mağlûbiyeti şeklinde değil, türk futbolunun mağlûbiyeti suretinde tefsir edilecektir. bunun içindir ki, biz, ecnebi takımlarla temas ederken daima kuvvetli çıkmağa ve yenebileceğimiz kuvvetlerin önünde mağlûp olmamağa gayret etmeliyiz. ecnebi temaslarında kulüpçülük gayretkeşliğinin yeri ve manası yoktur ve bu maç bir ders olmalıdır.
bulgar’lara yenilen galatasaray takımı işte şu kadro ile çıkmıştı:
takımın bu şekli hakkında uzun uzadıya izahat vermeği lüzumsuz buluyoruz. bir vakitler türkiye’nin en iyi kalecisi olan bir oyuncunun merkez muavin ve türkiye yüksek atlama rekortmeni bulunan bir atletin de sağaçıkta oynadığı bir takımın, değil bulgar takımı karşısında, her hangi bir diğer takım karşısında bile nasıl bir netice alacağı daha oyuna çıkmadan anlaşılabilir.
biz, bu satırları, galatasaraylı oyuncuları mağlûp olduklarından dolayı muahaze etmek maksadile yazmıyoruz. çocuklar, ellerinden geleni yaptılar. esasen kendilerinden fazla bir şey beklemek te abes olurdu. maksadımız, bir hakikati ifade etmek ve badema böyle hatalara düşmemek için nazari dakkati celbetmektir.
bu feci müsabakanın nasıl olduğunu kısaca anlatalım:
oyunun ilk dakikalarında galatasaray muhacimleri güzel bir akın yaptılar. bu akınlar esnasında gol olması çok muhtemeldi. bir taraftan bulgar müdafaasının bu hücumları durdurması, diğer taraftan da galatasaray muhacim hattı ile muavin hattının arasında geniş bir boşluk bulunması gol vaziyetine giren topu, kolaylıkla uzaklaştırdı.
galatasaray’ın ilk hızı müsbet bir netice vermeden geçtikten sonra bulgar’lar mukabil hücuma geçtiler. galatasaray kalesine bir frikik cezası verildi. bulgar’lar, bu cezadan enfes bir gol kazandılar. bir sayı kazanan bulgar takımı yavaş yavaş hâkimiyeti de aldı ve devre sonuna kadar serbest oynadığı halde kendi beceriksizliklerinden başka gol yapamadı.
ikinci devreye başlandığı vakit galatasaray feci bir vaziyete girdi. bulgar'ların tazyiki dört beş dakika kadar devam etti. bir netice vermedi. galatasaray, bu tazyiki kırdıktan sonra iki üç güzel hücum yaptı. bir defasında soldan giden bir hücum, sağ tarafa döndü, rasih güzel bir şutunu dışarı attı, diğerinde de haydar, topu kalecinin eline tevdi etti.
bulgar'lar da bu işten kolayca sıyrıldılar ve tekrar galatasaray kalesine aktılar. galatasaray müdafilerinden birisi, bulgar muhacimlerinden birini tehlikeli surette tevkif ettiği için bulgar’lar ikinci gollerini penaltıdan yaptılar. bu vaziyetten sonra galatasaray tam bir ümitsizliğe düştü, bulgar’larda da gösterecek başka marifet kalmamıştı, oyun zevksiz bir şekil ve manasız bir mücadele halini aldı ve nihayet bitti.
bulgar takımile yarın fenerbahçe karşılaşacaktır. fenerbahçe takımının da arzu edildiği kadar kuvvetli olmadığı söyleniyor. eğer bu hakikat ise, yukarıda zikrettiğimiz sebep ve ihtiyaçları, fenerbahçe için de kabul etmek lâzımdır. ecnebi takımlarına karşı daima kuvvetli çıkmak, futbolda en birinci düsturumuz olmalıdır. yoksa bu mütevali mağlûbiyetler dolayısile günün birinde futbol sahalarında seyirci göremiyeceğiz.