futbol mevsiminin başlangıcında galatasaray, fener, beşiktaş kulüpleri, resmî spor teşkilâtına karşı müttehit bir cephe teşkil ettiler, dediler ki:
«— bizim birbirimizle yaptığımız maçlarda mühim hasılat oluyor, bu hasılat, maçlarına binlerle seyirci gelmek şöyle dursun, hatta kendileri tam takım bile çıkaramıyan kulüplerle bizim kulüplerimiz arasında müsavaten taksim ediliyor. davulu biz çalıyoruz, parsayı onlar topluyorlar. alnımızın terile kazandığımız paradan bize fazla hisse vermezseniz biz, ligden çıkarız.»
futbol heyeti bu talebi haklı buldu ve bu üç kulüp birbirlerile maç yaparken hasılatın nısfını kendilerine vermeği taahhüt etti. aylardanberi, bu üç kulübün heyecanlı maçlarını seyretmek için hasretle bekleşen futbol müptelâları da sevindiler.
fakat ilk hamlede yeni bir mes’ele çıktı; fener’le beşiktaş karşılaşmadılar. daha evvel de galatasaray, fener şilt maçını yapmaktan istinkâf etmişlerdi.
dün bir tanıdığım bana diyordu ki:
«— büyük kulüpler, hasılatı kendi aralarında paylaşacaklar ama maç nerede, hasılat nerede?