istanbul futbol heyetinin galatasaray ile fener’in son şilt maçını oynamaktan istinkâfı üzerine bu sene şilt şampiyonluğunu istanbul spora vermeğe kalkıştığını yazmıştık.
istihbaratımıza nazaran istanbul spor,bir hükmü karakuşi ile gayrinizami bir surette kendisine ihsan edilen bu şilt birinciliğini kabul etmiyecektir. kısa bir müddet zarfında sırf kendi gayreti ve azmi sayesinde futbol hayatımızda iyi bir mevki kazanan ve fener’i mağlûp etmeğe, galatasaray’la da iki defa berabere kalmağa muvaffak olan genç istanbul spor takımı, şilt maçlarında, nihayet galatasaray’a şerefli surette mağlûp olarak turnuva şeklinde yapılan bu müsabakadan usulü dairesinde hariç kaldığı için bu seneki şiltte hiç bir nizami hakkı olmadığını düşünmüş ve istanbul futbol heyetinin haksız ve nizamsız bir şekilde kendisine vermek istediği birinciliği redde karar vermiştir.
sporda muvaffakiyet ve zaferin yeşil masa başında değil; er meydanında kazanıldığını bilen istanbul spor kulübü, sporcular ve halk nazarında hiç bir kıymeti olmıyarak ihsan kabilinden kendisine verilmek istenilen birinciliği redde karar vermekle çok merdane ve sportmence bir harekette bulunmuştur.
futbol heyetlerinin kendisine her zaman çıkardığı müşkülâta rağmen, sırf kendi azmile rakiplerini yene yene bugünkü mevkii kazanmış olan istanbul spor, şampiyonluğu da, şildi de, kendi alnının terile elde etmeğe çalışan değerli bir takımdır ve gelecek sene şüphesiz bu gayelerine doğru daha emin adımlar atacaktır.
istanbul sporluları bu kararlarından dolayı tebrik ederiz. hakikaten spor muzafferiyetlerinin alın terile er meydanında kazanılırsa bir kıymeti vardır, aksi taktirde hiç bir kıymeti yoktur.
esasen, istanbul futbol heyeti, galatasaray’la fener’in tehir kararını tanımamakta ısrar ederse nizamen bu sene şilt maçlarını yarım kalmış addedebilir ve binaenaleyh 1930-31 senesinin şild birinciliğini kimseye vermez, şildin bu seneye mahsus levhası da boş bırakılır, işte o kadar...