muhtelit takımı hazırlamak için federasyonun bilfiil iş başına geçmesi lâzımdır
yunanistan'dan gelen haberler, temmuz ortalarında istanbul’a gelerek galatasaray - fenerbahçe - beşiktaş muhteliti ile iki müsabaka yapacak olan yunan muhtelitinin hümmalı bir faaliyetle çalıştığını, bu maçlara azamî bir gayretle hazırlandıklarını bildirmektedir. yunan’lılar, biri sonbaharda, diğeri ilkbaharda istanbul’da bizimle yaptıkları iki temasın verdiği menfi neticeleri kendi lehlerine olarak tamir etmek için temmuzda yapılacak müsabakayı mutlaka kazanmak arzusundadırlar. müsabaka tarihinden bir buçuk ay evvel sıkı ve muntazam bir antrenmana başlamaları da bu arzuyu göstermektedir.
yunanistan'ın en kuvvetli üç kulübü olan olimpiyakos, panati naikos ve enosis klüplerinden ihtiyatlarile beraber on altı, on yedi oyuncu tefrik edilmiş ve bunlar muayyen bir metot dahilinde hazırlanmağa başlamıştır. bu sütunlarda evvelce de mevzuu bahsettiğimiz üzere yunan'lılarla temmuz ortalarında yapacağımız muhtelit takımlar müsabakası bizim için de çok mühim ve kazanılması o nisbette elzem bir temas olacaktır. balkan'lar futbol muvazenelinde son aylarda kazandığımız şerefli mevkiin idamesi ancak bu maçları kazanmakla kabil olabilecektir.
istanbul ve atina muhtelit takımlarının bu teması, zahiren hususi bir mahiyet arzetmektedir. fakat hakikatte bu maçlar türk - yunan mil li takımlarının gayriresmi bir surette karşılaşması demektir. istanbul'a gönderilecek yunan muhtelit takımının gerek tefrikinde ve gerek hazırlanmasında yunan futbol federasyonu resen harekete geçmiş, bu işi sadece kulüplerin idare heyetlerine bırakmıyarak kendisi bu mes’ele ile meşgul olmağa başlamıştır.
yunan’lılarla yapacağımız bu mühim temasa çok bir vakit kalmadığı halde bizim oyuncularımızda henüz hazırlanmağa delâlet eden bir faaliyet görülemiyor. futbolcularımız, kulüplerimiz ne ferden, ne de müştereken bu işi düşünmüş değildirler. esasen bizde böyle gayriresmi ve hususî temaslarda kulüplerimiz yalnız kendi başlarına yapacakları müsabakalar için çalıştıkları, hazırlandıkları halde bir muhtelit şeklinde yapılan müsabakaları daima ihmal ederler. çünkü üç kulübün oyuncularını bir araya toplıyarak müşterek bir gaye hazırlıyacak bir şahsiyet bulunamaz. biz bunun misalini çok defalar gördük.
fakat bu defaki müsabakaların şakaya tahammül eder yeri yoktur. yunan’lılara karşı çıkarılacak muhtelit takımı, en iyi şekilde ne galatasaray, ne fenerbahçe, ne de beşiktaş kulüpleri resen tefrik edemezler ve hazırlıyamazlar. çünkü bu işin idaresine galatasaray’lı, fenerbahçe’li ve yahut beşiktaş'lı bir zat getirildiğini farzetsek bile bu zatın sözü ve nüfuzu yalnız kendi kulübünden muhtelit takıma girecek oyuncuya geçebilecek, diğerleri, çok defa görüldüğü gibi kendi havalarında gezeceklerdir. bu işin en kestirme ve makul yolu yunan'lılara karşı çıkarılacak muhtelit takımın tefrik ve ihzarını - yunanistan'da olduğu gibi - futbol federasyonumuzun ele alması ve bunu intaç etmesidir. muhtelif kulüplere mensup olan oyuncuların, en yüksek futbol makamı olan federasyonun emir ve talimatından harice çıkabilmeleri varit değildir.
futbol federasyonunun, bu iş gayriresmidir, federasyon bununla meşgul olamaz, tarzında bir noktai nazar dermeyan etmesine de imkan yoktur. nasıl ki burada ecnebi takımlara karşı kazandığımız gayriresmi maçların şerefi bütün kulüplerle beraber federasyona da şamilse, mağlûbiyetin vereceği ademi memnuniyet te ayni şekilde tezahür edecektir. yunan'lılara karşı uğrıyacağımız mağlûbiyetin mahcubiyetinden kulüpler kadar federasyon da müteessir olacaktır.
futbol federasyonunun çok kıymetli reisi hamdi emin beyden bu mühim vazifenin başına bizzat geçerek böyle bir akibete meydan vermemesini, türk sporunun kazandığı şerefli mevkii tarsin etmesini istemek bütün sporcuların hakkıdır.