27 kanunuevvel (aralık) 1930 tarihli cumhuriyetten;
fener - galatasaray
maç güzel oldu, fakat netice tatsız, çünkü birer sayı ile berabere kaldılar!
senenin en mühim ve en heyecanlı maçı dün yapıldı, galatasaray’la fenerbahçe karşılaştılar, bir buçuk saatlik çetin bir mücadeleden sonra da birer sayı yaparak berabere kaldılar. bu iki ezeli rakibin futbol sahasında karşı karşıya gelmesi, her vakit olduğu gibi dün de büyük bir spor hadisesi oldu ve stadyomu dolduran beş bin seyirciye bir buçuk saatlik çılgın bir spor zevki verdi.
galatasaray takımı dün yepyeni ve alelâcaip bir şekilde sahaya çıktı:
avni, nihat, vahi, mücteba, ulvi, mithat, l. mehmet, kemal faruki, necdet, lâtif, rebii.
milli takımın eski ve kıymetli kalecisi ulvi beyin merkez muavin mevkiinde yer alması, nihad’ın müdafi oynaması galatasaray takımına başka bir hususiyet vermişti. buna mukabil fenerbahçe, malûm takımı ve en kuvvetli şekli ile rakibinin karşısında yer aldı:
müsabakayı harbiye'den niyazi bey idare etti, bazı ufak tefek görüş hatalarına rağmen maç tabii bir şekilde oynandı ve çok memnunuz ki müessef denilebilecek bir hadise olmadı.
oyuna fenerbahçe başladı, bir iki dakika sonra galatasaray'lılar vaziyete ve topun sevk ve idaresine hâkim oldular. galatasaray muhacim hattının sol tarafı iyi işliyor, bu cenahtan akınlar devam ediyor. fener'liler, bu akınlar karşısında tereddüt dakikaları geçiriyorlar, soldan ortaya, ortadan sola gidip gelen top, fener müdafaasını çok müşkül vaziyete düşürüyor. galatasaray bir iki güzel fırsatla karşılaştı. fener’in müdafileri bu tehlikeleri atlattılar. top fener muhacimlerinin ayağına geçti, galatasaray'a korner oldu, kurtuldu.
oyunda tevazün hasıl oldu. galata gayretlerile hücuma geçtiler. biraz son çırdılar, mükemmel ve enfes iki üç şüt dışarı attılar. galatasaray'ın hâkimiyeti hissolunmağa, akınlar daha ziyade muntazam bir şekle girmeğe başladı. takımın heyeti umumiyesi ahenktar bir oyun tatbik ediyor, eski milli takım kalecisi ulvi, merkez muavin mevkiinde hesaplı pasları, düzgün vuruşları, yer tutuşlarile çok mükemmel, mücteba da iyi. fener'liler hâlâ bir türlü kendilerini toparlayamadılar, oyuna muntazam bir cereyan veremediler, muhacimleri arasındaki irtibatı temin edemediler. 17 inci dakikada galatasaray muhacimleri sol taraftan çok düzgün bir akın yaparak indiler. lâtif'in pasını rebii yakaladı ve şayanı hayret bir çeviklik ve sür’atle kaleye soktu; gol.. canlı ve cesur oyun semeresini verdi.
galatasaray’ın golu fener’lileri ikaz etti, tehlike gözle görünmüştü. bütün gayretlerile hücuma geçtiler. biraz sonra hücumlar mukabil bir şekil ve çetin bir mücadele halini aldı. artık iki taraf ta var kuvvetile uğraşıyor. galatasaray’ın sol cenahı çok müessir oluyor. fener muhacimlerinin enfes şütelri avni’nin elinde kalıyor, oyun gittikçe hararetleniyor, fakat müsbet bir şey yok. kırkıncı dakikada galatasaray'lılar güzel bir sayı fırsatı daha kaçırdılar, boş kaleye topu atamadılar. biraz sonra kemal faruki bir tekme yiyerek sahadan çıktı bir müddet masajdan sonra avdet etti ve ilk devre bu şekilde bitti.
ikinci devrede bambaşka bir oyun gördük. fenerbahçe, galatasaray gibi canlanmış, galatasaray, fener’lilerin birinci devredeki vaziyetine girmiş. fenerbahçe şiddetli ve gayretli hücumla oyuna başladı, mutlaka gol yapmak istiyordu. galatasaray, bu akınlara seri bir mukabelede bulanamıyor, sarı lâcivert formalı oyuncular gayretlerini arttırıyorlar. nihayet 16 inci dakikada alâettin'in çok kuvvetli bir şütünü avni yakaladı, elinden kaçırdı, muzaffer yetişti, içeri atarak beraberliği teinin etti.
beraberlikten sonra oyun gene çetin bir mücadele şeklini aldı. şimdi iki taraf ta galibiyeti temine uğraşıyordu. fakat fener’liler, bu mücadelede daha müessir oluyorlar. yekdiğerini bir silsile halinde takip eden akınları galatasaray müdafaasını yıpratıyor, mithat’ın bu devre fena oynaması mücteba’nın kolunun sakatlanması fener’lilere müsait gedikler açıyor. l. mehmet, bu vaziyet karşısında muhacim oynamaktan vaz geçmiş tamamen müdafaaya yardıma koşmuştu. bu aralık galatasaray tribününü dolduran binlerce seyirci gol! diye bağırdılar. top fener kalesine girmişti, fakat kafa ve ayak darbesile değil, kemal faruki beyin elile girmişti. gol diye bağıranların seviçleri ağızlarında kaldı.
oyun nihayete kadar ayni mücadele ayni şiddet ve azim ve fener’in tazyiki altında devam etti. fakat netice değişmeden bu şekilde bitti.
fenerbahçe galatasaray’a nisbetle dün kuvvetli idi ve bu kuvvet onu muvaffakiyete eriştirebilirdi. fakat galatasaray takımının zaif olduğu hakkındaki kanaat fenerlilere fazla bir gurur vermiş, işi gevşek tutturmuş ve galatasaray'ın da canlı ve ateşli oyunu bu neticeyi vermşitir.