26 kanunuevvel (aralık) 1930 tarihli cumhuriyetten;
galatasaray’la fener buğün çarpışıyorlar!
iki ezelî rakip, bugün senenin en mühim futbol maçını oynıyacaklar
bugün gene iki ezelî rakip, galatasaray’la fenerbahçe karşılaşıyorlar. 22 senedenberi birbirinin rakibi olan bu iki güzide kulübün maçları, daima mühim bir hâdise teşkil eder; hatta bütün memlekette alâka ve merak uyandıran bir hâdise...
bugün, gene bahis tutuşanlar olacak, gene binlerce galatasaray'lı ve fener’li, taksim stadyomunun içinde ve dışında heyecan ve asabiyetle titreşecek. bağrışmalar, çağrışmalar, teşvikler ve - maalesef - daima olduğu gibi bazı taşkın seyircilerin küfürleri, hakaretleri arasında iki takım çarpışacaktır.
maçı kim kazanacak?
bir, galatasaray - fener maçının neticesini kat’iyyetle tayin etmek kabil midir? vakıa, mütehassıs geçinen bazı zevat bu hususta kehanet kabilinden bir şeyler söylerler, söylerler amma doğru çıksa bile bu kat’i ve riyazi bir isabet değil, bir tesadüftür.
fakat, bugünkü maçta kehanet biraz daha kolaydır. çünkü galibiyet ibresi, fener'in tarafına daha ziyade müteveccihtir. sebebi de, fenerin tam takımile çıkabilecek bir vaziyette olmasına mukabil, galatasaray’ın en iyi üç oyuncusunun müsabakaya iştirak edememeleridir. bu oyunculardan biri, takımın belkemiği olan nihat’tır ki hastalığı maça iştirakine mânidir. ikincisi fener - istanbul muhteliti maçında ayağına bir tekme yiyen ve hâlâ iyileşemiyen suphi’dir. üçüncüsü de, mahut kafile ile rusya’da seyahat yapmak zevkini takımının maçlarına tercih eden bürhan’dır. bunlardan maada hastalıktan yeni kalkan rebii’nin de oynıyacağı meşkûktür. şu halde üç ve dört en iyi oyuncusundan mahrum galatasarayın hesapça fenere yenilmesi lâzımdır. fakat galatasaray da, bilhassa fener’in karşısında harikalar yaratan bir takımdır ve senelerce evvel, yedi kişilik bir takımla fener'e yedi gol yaparak galip gelmiştir. fakat, bu nevi mucizeler her zaman tekerrür etmez. öyle olmakla beraber galatasaray'ın fener’e karşı çok azimle ve çok fedakârane oynadığı da muhakkaktır.
galatasaray bugün renklerinin müdafaasını nasıl bir takıma teslim edecek? geçen cuma günkü şekilde mi çıkacak?
bütün bunlar bir sırdır ki galatasaray takımının başkaptanından başka kimse bilmez. galatasaray, harpte mevcudunu ve vaziyetini saklıyan bir ordu gibi daima takımının şeklini gizler.
bazı rivayetlere göre, bu defa meşhur kaleci ulvi de ankara’dan gelecek, fakat kalede değil; başka bir mevkide oynıyacakmış! galatasaray futbol başkaptanının sürpriz yapacağız, dediği acaba bu mu olacak? bugün çıkacak galatasaray takımının bilhassa muavin hattının kimlerden mürekkep olacağını tayin etmek bizce imkânsızdır. çünkü nihat ve suphi’nin yerlerine konulacak, müteaddit oyuncu vardır.
hulâsa, fener rakibini eksik takımla yakalamaktan mütevellit bir imanla fırsatı kaçırmamağa çalışacaktır. buna mukabil de galatasaray, ihtiyat oyuncularile de fener’e mağlûp olmamak ve hatta galip gelmek şerefini kazanmak için azami gayretini sarfedecektir.
her iki kulüpten istediğimiz şudur: temiz, kavgasız, dövüşsüz bir oyun oynamak.
halka da tavsiyemiz şudur: oyunu nezahatle seyretmek ve her iki tarafın da birbirinin kardeşi, türk çocukları olduğunu düşünerek onları dövüştürecek taşkınlıklar göstermemek.
galatasaray - fenerbahçe maçından evvel yapılacak olan beşiktaş - vefa müsabakası da çok şayani dikkat olacaktır. geçen haftaki maçların mağlûpları beşiktaş ve vefa, bu seneki şampiyonada istanbul üçüncülüğünü kazanmak için mücadele edeceklerdir. bugün bu iki takımın alacağı netice istanbul üçüncüsünü aşağı yukarı tayin edecektir.
beykoz - istanbul spormaçı da ayni derecede hararetli bir karşılaşma olacaktır.