macar'lar, yarın muhtelit takımımızla son müsabakayı yapıyorlar
şehrimizde bulunan macar futbolcuları yarın galatasaray - fenerbahçe muhtelit takımı ile üçüncü bir müsabaka yapacaktır. macar’lar pazar günü fenerbahçe’ye 2-3 mağlûp olmalarından çok müteessirdirler. misafirlerimiz, bu mağlûbiyeti, fener’lilerin ilk dakikalarda arka arkaya yaptıkları goller üzerine oyuncularının sinirlenmelerine, kırk sekiz saatlik yol yorgunluğundan sonra arka arkaya iki maç yapmalarına, hakemin bitaraf olmadığına ve nihayet oyunun beş dakika evvel bitirilmesine atfetmektedirler. macar’lar yarın muhtelit takımla yapacakları son müsabakayı mutlaka kazanacaklarını ve istanbul halkına gayet güzel bir oyun göstereceklerini söylemektedirler. peşte’li futbolculrın bu iddialarının ne dereceye kadar doğru olduğunu ancak sahada görüp anlıyacağız.
macar futbolcularının bu sözlerine mukabil muhtelit takım iyi teşkil edilir ve canlı bir oyun oynarsa biz ııı ker takımının yenileceğini söyliyebiliriz. misafirlerin hakeme tarafgirlik isnat etmeleri, mağlûpların her vakit bir müdafaa silâhı olarak kullandıkları yegâne vasıtadır. fenerbahçe’nin yaptığı göllerden sonra sinirlenme bahsinegelince tamamen profesyonel ve tecrübeli oyunculardan mürekkep bir takımın bu gibi ahvalde sinirlenmesi de mağlûbiyet için makul bir sebep olarak gösterilemez. muhakkak olan şey o gün fenerbahçe’nin gayet güzel bir oyun oynaması ve bu sayede rakibine galip gelmesidir. yarınki maçı da kazanabilmek için muhtelit takımı en kuvvetli bir şekilde çıkarmak lâzımdır. her iki maçtan alınan neticeye göre biz muhtelit takımın şu şekilde olmasını tavsiye etmekteyiz:
avni, mithat, bürhan, cevat, nihat, reşat, fikret veya küçük kemal, muzaffer, zeki, alâettin, niyazi.
bu suretle hem müdafaaya azami kıymet verilmiş olur, hem de pazar günkü galibiyeti temin eden muhacimlerin bu defa daha ziyade gol yapmaları imkânı temin edilir.