viyanalı amatör oyuncular bu galebeyi teknik bilgilerinden ziyade, cidden cesur ve atılgan oyunları ile elde ettiler
maç nasıl oldu, niçin yenildik?
viyana amatör muhteliti ile istanbul muhteliti dün altı bin kadar bir seyirci huzurunda karşılaştılar. müsabaka viyana’lıların 2-1 galibiyeti ile bitti.
istanbul ve viyana şehirlerini temsil eden futbolcular arasında yapılan bu temsilî müsabaka futbol efkârı umumiyesinde büyük bir alâka uyandırmış olmalı ki dün taksim stadyumu çoktanberi görülmiyen bi rinsan kütlesi ile dolmuştur.
takmlar saat 4,35 te sahaya çıktılar, alkışlandılar. bahriye bandosu evvelâ avusturya, sonra türk millî marşlarını çaldı, saha ortasında merasim yapıldı, misafirlerimize güzel bir büket verildi, kaleler intihap edilerek oyuncular sıralandılar.
viyana’lı oyuncular beyaz formalı, yalnız göğüslerinde millî markaları var. istanbul muhteliti resmî formasını lâbis ve şu şekilde:
osman bürhan mithat cevat nihat hüsnü mehmet alâ zeki muzaffer fikret
bu temsilî maçı idare etmek üzere sureti mahsusada şehrimize gelen italyan federasyonu azasından m. mavro oyuna başlama işaretini verdi.
oyuna biz başladık, topu viyana’lılar kaptı. ilk tereddüt dakikasından sonra bizim muhacimler viyana kalesine inmeğe başladılar. muhacimler arasında yapılan pas tevziatı, bir müddet için viyana müdafilerini şaşırttı. fakat topun memnu mintakaya girmesine rağmen gol yapılamaması onlara geniş bir nefes aldırdı.
ilk devrenin on beşinci dakikasına kadar muhacimlerimizin viyana kalesine güzel akınlar yaptıklarını söyliyebiliriz.
maamafih ilâve etmek lâzımdır ki klâsik sporlarla yapılan bu akınlar esnasında dışarı kaçan bir ikisi müstesna olmak üzere güzel bir şut atılmadı, viyana’lı müdafiler topu kolaylıkla kurtardılar.
on beşinci dakikadan sonra vaziyet tesbit edilmiş oldu. viyana’lılar eksik ve fazla yerlerimizi anladılar, buna nazaran kendi zayıf noktalarını kapadılar. bu zamana kadar tam beş tane sayı fırsatı kaçıran istanbul muhteliti için bu mazbut müdafaa karşısında artık başka bir fırsata daha kavuşmak imkânı kalmamıştı.
viyana’lılar müdafaa tertibatını bu suretle tesbit ettikten sonra uzun paslar ve atılgan, canlı bir şekilde hücuma geçtiler. bizim için gol yapmak ümidi pek ziyade azalmıştı. muhacim hattımız ilk nümayişini yaptıktan sonra birdenbire bir atalete düşmüş, bütün yük müdafilerin omuzuna yüklenmiştir.
nihat ve mithad’ın canla başla çalışmaları viyanalı’lara 35 inci dakikaya kadar gol fırsatı vermemiştir. bu dakikada misafirler sağdan yaptıkları gözel bîr akını gol ile neticelendirdiler.
bu gol bizim muhacimlere biraz çalışmak arzusunu hissettirdi. muavinlerin de yardımı ile akın yapmağa başladılar. fakat bu akınlar o kadar fena idare ediliyordu ki, topu hep misafirlerin ayaklarında görüyorduk. muhacimlerimiz 18 pas çizgisinin içine girdikleri halde bir şut atmak zahmetinde bulunmıyorlar, topu viyana muhacim lerine terkediyorlardı. şut atmak, pas tevzi etmek, dripling yapmaktaki şöhreti dillere dastan olan, daha yirmi sene bu takımlarda oyun oynıyacağı iddia edilen meşhur oyuncular sanki bugün başka bir hüviyetle sahaya çıkmışlardı.
muhacim hattının yalnız sol köşesindeki genç oyuncu canını dişine takrarak çalışmak istiyor, fakat onun oyununu da şöhretli oyuncular bozuyordu. işte bu şekildeki oyunlarla birinci devre 1-0 hitam buldu.
ikinci devre başlar başlamaz misafirler sol tarafımızdan bir boşluk bularak hemen ikinci golü yaptılar. bu yükün altından kalkmak vazifesi gene muhacimlere düşüyordu.
işte yukarıda tesbit etmek istediğimiz şekilde şanlı, şöhretli muhacimlerimiz karıncayı bile incitmek istemiyecek kadar bir nezaket hamlesi ile viyana kalesine akmak istediler. halbuki viyana müdafileri bir siperi müdafaa eden asker cesaret ve sertliği ile bu nazlı akınları durdurdu. oyunun sonlarına doğru mehmet salim oyundan çıktı, yerine salâhattin girdi, muhacimlere biraz can gelir gibi oldu. fakat bu hattaki ataleti bu genç oyuncu da izale edemedi.
nihayet 35 inci dakikada viyana’lı müdafilerden biri topu el ile tevkif ettiğinden hakem penaltı cezası verdi, yegâne golümüzü bu suretle ve müdafilerimizin ayağı ile yapmağa muvaffak olduk.
oyun bu netice ile bitti. biz bu maçı kazanabilir mi idik? bunu kazanmamak için ciddî bir sebep yoktu. ilk on beş dakikada karşılaştığımız beş fırsat ufak bir zahmet ile gole tahvil edilmiş olsa idi, müdafaanın dünkü güzel oyunu fazla sayı yaptırmaz, netice tamamen lehimize biterdi. misafirlerimiz, muhakkak ki futbolu iyi oynıyorlar. kalecileri, müdafileri çok güzel, uzun paslar, yıldırım gibi sür’at, biçimli vaziyette güzel şut atmak, nihayet bir amatör takımdan beklenen meziyetlerdir. onlar canlı, atılgan oynadılar ve kazandılar, biz, cansız ve âtıl oynadık, kaybettik. netice budur.
maçı idare eden m. mavro, dün bu temsilî maçı sadece dürüst ve temiz olarak idare etmekle kalmadı, ayni zamanda bir futbol maçının nasıl idare edileceği hakkında da bir ders vermiş oldu, kendisine teşekkür ederiz.
pazar günü yapılacak maçta futbol hey’eti misafirlerin karşısına tamamen genç oyunculardan mürekkep bir muhtelit çıkarmak tasavvurundadır.
gazetemiz tarafından himaye edilen bu maçlarda en ziyade muvaffak olan takıma verilecek madalyalar ve kupa pazar günü tevzi olunacaktır.