spor müsabakaları, ekseriya hararetli bir şekilde cereyan ediyor, arasıra müessif vak’alar da çıkıyor. son zamanlarda taksim stadyumuna gelen zabıta memurlarının maç seyretmekten başka bir şey yapmadıklarını görüyoruz. bu efendiler, sanki sırf oyun seyretmeğe gelmiş mütemadiyen bağırıp çağıran oyunculara küfür, hakeme hakaret eden ve bu hareketleri ile kavga zemini hazırlıyan spor terbiyesinden mahrum bazı mütecaviz seyircileri edep ve terbiyeye dahi davet etmiyorlar.
türkiye’de zabıta, zabıtai mânie olmaktan çıkmış mıdır?
cuma günü galatasaray - beykoz maçında zabıtanın lâkaydisi yüzünden bir hadise çıkacaktı.
galatasaray’lı oyunculardan birine , ismini de zikretmek suretile parmaklığın arkasından ağır fürler eden bir külhanbeğinin bu hakaretlerini yanında duran bir polis efendi de aldırmadan dinliyor, bu adamı süküte davet ediyordu.
nihayet küfürlere maruz kalan galatasaray’lı efendinin sabrı tükendi ve bu küfürbazın üstüne hücum etti. zabıta ancak o zaman kendine geldi.
her zaman tekrar ediyoruz. bir gün taksim stadyumunda bir vak’a olacak ve bundan herkesten ziyade oranın inzibat ve asayişine memur olanlar mes’ul lacaklardır.
binlerle asabileşmiş insanların toplandığı bu yerde lakayt değil gayretli ve cevval bir zabıta heyeti ister. elim bir hadise olursa son pişmanlık fayda vermez.