raphael honigstein'ın "dördüncü yıldız: alman futbolunun kendini yeniden keşfi ve dünyayı fethi" adlı kitabından
maldıvler dalışı
yedek kulübesinde oturan yardımcı teknik direktör hansi flick ve kaleci antrenörü andreas köpke birbirlerine bakıyorlardı. herhalde denmezlerdi, di mi? özellikle de şimdi. gerçekten deneyecekller miydi? tabii ki... bastian schweinsteiger topun üstünden atlayıp sağa doğru koşmaya başladı. thomas müller hızla topa doğru hareketlendi ancak ayakları birbirine dolandı ve daha topa gelmeden kendini yerde buldu. bir alman oyuncuyu bu şekilde yere düşerken görmek porto alegre’deki taraftarları sevince boğmuştu. müller yerden kalktığı sırada, onun arkasından gelen toni kroo'un vuruşu cezayir barajından döndü. taraftarlardan sevinç nidaları yükseliyordu. birkaç dakika soma hakem sandro ricci maçın uzatmalara gideceğini; işaret eden bitiş düdüğünü çaldı.
sosyal medyada “gelmiş geçmiş en büyük serbest vuruş fiyaskosu” başlığı altında yayınlanan görüntüler milyonlarca izleyiciye ulaştı. alman milli takımının denemesi gerçekten de başarısızlıkla sonuçlanmıştı ancak bu başarısızlığın sorumlusu birçoklarının sandığının aksine müller değildi: aslında bayernli forvet rakip oyuncuların kafalarını; karıştırmak için; kendisini özellikle yere bırakmıştı. maçtan sonra da “süper bir numaraydı ama toni kroos’un vuruşunun birkaç santimetre daha yukarıdan gitmeşi gerekiyordu" diyordu müller. höwedes de bunun çalışılmış; bir duran top organizasyonu olduğunu söylüyor ve ekliyordu: “ama son vuruş iyi değildi.”
bu açıklamaların tüm futbolseverleri ikna edemediğinin bilincinde olan alman futbol federasyonu turnuvadan sonra gösterime giren dünya kupası belgeselinde müller ve arkadaşlarının gampo bahia’da yapılan antrenmanlarda bu “düşüş” organizasyonunu çalışırken çekilmiş görüntülerine yer verdi. federasyon belki biraz da utanç duyuyordu zira şaşırtıcı duran top organizasyonu denemek anlaşılır bir şeydi, ancak 0-0 devam eden bir ikinci tur maçının son iki dakikasına girildiğinde böyle bir numara deneme çok da akıl kârı bir iş değildi. zaten löw de maçtan sonra “açıkçası biraz şaşırdım,” diyordu.
aslında bu numaranın fikir babası olan flick de şaşkındı. yardımcı teknik direktör kamp boyunca oyunculara izlettiği rakibi, şaşırtmaya yönelik duran top organizasyonlarının görüntüleri arasında 2016 mayıs’ında maldivler ve afganistan arasında oynanan afc challenge kupası üçüncülük maçında maldivlerin kazandığı bir penaltı atışı da vardı. atışı kullanmak üzere penaltı noktasına doğru koşan ashad ali adubarey yere düşüyor, bir saniye kadar sonra ayağa kalkıyor, üstünü başını silkeliyor ve o sırada ne olup bittiğini anlamaya çalışan kalecinin yanından topu ağlara yolluyordu. (görüntülerde maldivlerin hırvat teknik direktörü drago mamic’i golden sonra kahkahayla güşü de vardı.)
müller bu atışın frikiğe uyarlanmış bir hâlinin denenmeye değer olduğu kanısındaydı. o, kroos ve schweinsteiger cezayir maçı öncesinde saatlerce bu organizasyonu çalışmışlar ve müller beira-rio’daki soyunma odasında, ceza sahası önünde kazandıkları ilk serbest vuruşta bu numarayı deneyeceğini belirtmişti. müller bu şansı yakaladığında dakikalar 89’u gösterdiği için flick oyuncuların bu kararlarından vazgeçmiş olduklarını umuyordu. fakat müller ve arkadaşlarının, flick’in umduğunun aksine, planlarını değiştirmemiş olmaları ve bu numaranın başarısızlıkla sonuçlanması aslında uzun vadede almanya’nın işine yardı. eğer bu duran top organizasyonu golle sonuçlanmış ve almanya çeyrek finale çıkmak için uzatmaları oynamamış olsa, mertesacker maçtan sonraki, tüm takım üzerinde olumlu etki yaratan ve kazanılan kupadaki payını herkesin kabul ettiği, “senin derdin ne?” konuşmasını yapmamış olacaktı. flick de cezayir maçının önemi hakkında şunları söylüyor: “bizim için çok önemli bir andı. herkes zor bir maçı kazanabilecek kalitede olduğumuzu ve işler yolunda gitmese bile irade gücümüz ve çalışkanlığımızla zafere ulaşabileceğimizi gördü. maçtan sonra oyuncuların tümünün kafasında sadece ölümüzdeki her maçı kazanmak düşüncesi vardı. ancak bana sorarsanız, bu takımın zafere ulaşmasında en önemli rollerden birini de turnuva öncesi yaptığımız hazırlıklar oynadı.”