paris (hususî) — aylardanberi fransız futbol meraklıları arasında yegâne konuşma mevzuu fransa - ingiltere millî maçı idi. konuşmalar bilhassa ingilizlerin, seyahate çıktıkları zaman, ekseriya yaptıkları gibi maçı benimsiyerek oynayıp oynamıyacakları noktasında toplanıyordu. ingilizler ilk maçlarında almanları 6-3 yenince, herkes ciddî bir oyun seyredeceğine hükmederek sevinmişti. fakat zürihte yapılan millî maçta isviçreliler futbol ustası geçinenleri 2-1 yeniverince, ingilizlerin tekrar işi gevşettiklerine hükmedilerek, adeta umumî bir teessüf havası esmeğe başladı. nihayet ingiltere - fransa maçı için ingilizlerin, takımlarını takviye etmek maksadile, londradan arsenal'in meşhur merkez muhacimi dreyk’i getirttikleri, ve burada paris muhtelitile maç yapan ingiltere lik ikincisi volverhemtin’den de birkaç oyuncuyu alıkoyduktan haberi duyulunca bu defa ciddî bir maç seyredileceği kanaati herkeste adamakıllı yerleşti.
ingiltere - fransa millî futbol maçı, haziran ayının ilk haftasında başlıyacak olan dünya kupası maçları için büyültülen kolomb stadında oynandı. büyütüldükten başka, güzel bir şekilde boyanan ve bayraklarla süslenen stadda altmış binden fazla ve fransa için muazzam sayılabilecek bir seyirci kütlesi toplanmıştı.
ingiliz millî takımı oyuncuları başlarında kaptanları ve arsenal’in meşhur sağ beki hepgut olduğu halde göründüler. arkalarından fransız millî takımı da sökün etti. millî marşları dinlemek gibi kısa bir rasimeden sonra hemen oyuna başlandı. hakem bir belçikalıydı. fransızlar müdafaa hatlarını en iyi oyuncularından terkib etmekle beraber hücum hatlarında kırk yıllık sağ açıkları aston'u sol açığa ikame etmek garabetini göstermişlerdi. nitekim, haddizatında iyi bir futbolcu olan aston bütün maç imtidadınca sahanın en fena oyuncusu olarak kaldı.
bu maçta ingilizler bütün kudret ve kabiliyetlerini ortaya dökerek tam manasile halkı teshir ettiler. kısa ve uzun paslar, hücumda cenah değiştirmeler, dururken veya hareket halinde yaptıkları çalımlar, kesişler, ölçülü kafa vuruşları harikulade ve yalnız ingilizlere hâs bir şekildeydi. takımın müdafaa hattı haydudvari oynuyor, en küçük ve ehemmiyetsiz hareketlerinde haşin davranıyordu. paslarını filitreden geçirerek ölçü ile veriyorlar; muhacimler ise işi büsbütün incelterek, birer yuvarlak top artisti meharetile oynuyorlardı. fransızlar bu fevkalâde oyuna, yani futbola, bir devre müddetle, fevkalâde bir enerji sarfile bihakkın mukabele ettiler. bununla beraber beşinci dakikada ingilizlerin sağ açığı aldığı pasla içeri kaçtı, önüne çıkan merkez muavinle sol beki çalımla geçti ve sıkı bir şütle takımına birinci golü kazandırdı.
fransız müdafaa oyuncuları, bu golün nekadar kolaylıkla yapıldığını görünce bütün dikkatlerini rakiblerini daha yakından marke etmeğe verdiler.
32 nci dakikada aslen avusturyalı olduğu halde fransız tabiiyetine geçtiği için ingilizlere karşı oynatılan jordan, rakib kaleye çekilen bir korner sırasında mükemmel bir kafa vuruşile ilk fransız golünü attı. oyuna başlıyan ingilizler, sol açıkları bastin vasıtasile derhal fransızların avut çizgisine kadar indiler. pası alan sol iç karşısındakini kıvırıp geçtikten sonra topu dreyk'e verdi. o da bomba gibi bir şütle takımına ikinci golü kazandırdı.
aradan 2 dakika geçmeden fransızların merkez muhacimi nikola 25 metreden nasılsa bir topu ayağına oturttu ve dev cüsseli ingiliz kalecisinin kıpırdamasına bile meydan vermeden takımının ikinci ve beraberlik golünü attı.
devrenin bitmesine bir kaç dakika kala fransız kalecisinin münasebetsiz bir çıkış teşebbüsü dreyk’e bir gol daha yapmak imkânını verdi ve vaziyet 3 - 2 ingilizlerin lehine iken haftaym oldu.
ikinci devrede ingilizler ayni ciddiyetle, ayni hızla oynadılar. fakat muhacimler, başlangıcdaki gol peşinde koşmak hırsını kaybetmişe benziyorlardı. kalesinin önüne yığılmış olan fransız müdafaasına hücum hattından iki iç oyuncu da katılmış olduğundan bu devre adeta bir tek kale halinde cereyan etti. ingiliz kalecisi yan direklerden birine yaslanarak diğer nısıf sahada yerleşen oyuna seyirci vaziyetinde kaldı.
maçın bitmesine dört dakika kala gene meşhur merkez muhacim dreyk, aldığı bir topla önüne geleni kıvırarak fransız kalecisile karşıkarşıya kalacak kadar bütün müdafaa oyuncularını geçti, tam şüt atacağı sırada arkadan takılan bir çelme ile düşürüldü. hakem penaltı verdi. bunu sol açık bastin çekti. çekilen şüt o kadar kuvvetli idi ki top, gerili filelere değil de, sanki sert bir cisme çarpmış gibi, kaleye girmesile geri gelip dışarı çıkması bir oldu.
oyun, bu suretle dörde karşı 2 sayı ile ingilizlerin lehine olarak bitti.