dünkü güneş - beşiktaş maçında şöyle bir hâdise oldu: güneşli oyunculardan biri, elinden topu kurtarmak isterken beşiktaş kalecisinin yaralanmasına sebebiyet verdi. yaralının tedavisi için ilâçlar, masörler koşuşurlarken siyah - beyaz takımın kaptanı kaleciyi - hiç şüphesiz istemiyerek - yaralıyan oyuncuyu saha ortasında dövmeğe teşebbüs etti. bu da yetmiyormuş gibi pek tabiî olarak önünden kaçan güneşliyi bütün stadyomun «yuha...» ları içinde kovalamağa başladı.
bu arada da ağır yaralı (!) olan kaleci iyileşmiş ve tekrar yerine avdet etmişti. oyuna büyük bir asabiyetle devam olundu. beşiktaşlıların mütemadi tehdidi altında güneş her zamanki güzel ve herhalde rakibine faik oyununu gösteremedi.
yukarıya bitaraf bir gözle umumî hatlarını çizmiş olduğumuz - çok şükür büyük bir arbedeye meydan vermeden geçen - hâdisede hakemin vazifesi cür’etkâr muhacimi derhal oyundan çıkarmak olmalıydı. bunu yapmadıktan başka üstelik artık kasden olduğunda şüphe bulunmıyan bir sürü favullü hareketlere de göz yummak ihtiyatsızlığını gösterdi. öyle ki dün az daha hatırası henüz hafızalardan silinmemiş olan çirkin ve belki de kanlı bir kavgaya yeniden şahid olacaktık.
bu gibi ahvalde hakemlerin şiddetle hareket etmesi şarttır. böylece futbol sahasında bir derebeyi edasile dolaşmak iştahında bulunan bazı oyunculara hadleri bildirilmiş olur.