bundan sonra galatasarayla hilâl takımları hakem halid galibin idaresinde karşılaştılar. galatasaraylılar esaslı tebeddülât yaparak sahaya şu kadro ile çıkmışlardı:
galatasaraylılar birinci devrede daha üstün bir oyun oynamakla beraber yerlerini ve yanındakileri benimseyemiyen yeni oyuncular anlaşma hususunda hayli sıkıntı çektiler. bu devrenin ortalarında eşfak bir gol yaptı, devre 1-0 bitti.
ikinci devrenin ilk yirmi dakikasında hilâlliler kalelerini korumak için birinci devredeki kadar zorluk çekmedilerse de hiçbir tehlikeli hücum da yapamadılar. galatasaraylılar yirminci dakikadan sonra fethiyi sol içe, bülendi de sol açığa gecirdiler. daha geniş bir saha dahilinde serbestçe oynamak imkânını bulan bülend arkaarkaya iki sayı yaptı ve maç 3-0 galatasaraylıların galebesile neticelendi.
galatasaraylıların takımlarında yaptıkları tebeddülâtın ne dereceye kadar muvaffakiyetli olabileceğini zaman gösterecektir. dünkü maça göre bir şey söylemek lâzım gelirse bilhassa hafbek hattında aksaklık görülmekte idi. hayrullah, hasım oyunculardan uzak olarak serbest vaziyette aldığı topları bekletmediği zamanlar iyi paslar şeklinde dağıtmasını biliyor, yani bu vaziyette hücum hattına nafi olabiliyordu. fakat müdafaaya hiçbir yardımı dokunamadı. kendine mahsus oyun tarzı hasım oyuncunun ayağından topu almasına mâni oluyordu. yan haflardan fazıl, bekire nazaran çok daha iyi idi. bekir - reşad, kadri bilhassa birinci haftaymde çok zayıf bir cephe teşkil etmekte idi. reşadın uzun vurmak hasletine mukabil haddinden fazla ağırlığı nazarı dikkati celbediyordu. hücum hattı ki bir takımda anlaşma işinde en ileri gitmesi lâzım gelen bir hattır, bir türlü anlaşmadı. bunun zamanla kazanılacağı tabiidir. yalnız merkez muhacim salim fazla dripling yaptı ve sağa sola pas vermek hususunda isabet gösteremedi.