güzün hakkını veren hafta, tanıl bora 21.10.2003 | radikal futbol
klasmanda ise kopmalar değil;ama açılmalar gösteriyor kendini. lider beşiktaş, puan farkını beşe çıkarttı. ilk beş sıra, takipçilerinden biraz uzaklaştı. puan sayısı çift haneli olanlarla tek haneli olanlar arasındaki hat da bize bir şeyler söylüyor artık
(...)
galatasaray, rize deplasmanım, erken bir penaltı golüyle kolaylayarak kazandı.‘özete konacak’ gol pozisyonunun yok denecek kadar az olduğu bir müsabakaydı bu. 10 metreyi aşan bir hücum depar atmaya müsait bir boş alan bile görülmedi maçta. iki takım da koştur koştur alan daralttılar. bu yorucu mücadeleyi ve ara sıra dar geçitlere kurulan pas köprülerini izlemek büsbütün zevksiz değildi. ama yine de ingiliz 1. ligi’nde (premiership değil, bizim 2a’ya tekabül eden, küme) bunun daha iyilerini görmek mümkün. galatasaray'ın gole kadarki atik ve araştırıcı oyunu, bir çakımlıktı. kulübeye tıkılanlardan orhan ak’ın de boer’i bol bol ikame etmesi dikkate değerdi. ayhan da, b sınıfı maçlarda işlevsel bir oyuncu olduğunu bir defa daha kanıtladı. çaykur rizespor, tıpkı önceki antep maçındakı gibi, gürleyen ama yağamayan bir haldeydi.
bir ragbi anı
rizespor-galatasaray maçının ikinci yarısınır) ortalarında, altı pasın iki adım gerisinden bir çift vuruş kullandı galatasaray, pek ender rastlanan bir pozisyondur bu: futbolun rugbiyi ortak köklerini hatırlatan bir pozisyon olarak seyrine vardık. iki takımın iki üç kişi dışında bütün nüfusu, 4-5 metre mesafeyle karşı karşıya dizilmiş. vücutlar gerilmiş, ileri atılmaya hazır. top dikilmiş, atışı kullanacak takım kimin vuracağına dair kendi arasında gizlice anlaşmış. düdük ötüyor, topu dokunuluyor ve adamlar birbirinin üzerine atılıyor. sonrası: rugbi anının bitişi, futbola dönüş...