güzün hakkını veren hafta, tanıl bora 21.10.2003 | radikal futbol
klasmanda ise kopmalar değil;ama açılmalar gösteriyor kendini. lider beşiktaş, puan farkını beşe çıkarttı. ilk beş sıra, takipçilerinden biraz uzaklaştı. puan sayısı çift haneli olanlarla tek haneli olanlar arasındaki hat da bize bir şeyler söylüyor artık
(...)
'lige verilen ara’, özellikle hayal kırıklığı içindeki takımların sevdiği bir laftır. arayı değerlendirip, sıkı bir yeni başlangıç yapmayı umarlar.
bu bakımdan en hevesli takım, kuşkusuz fener maçından yükselişe geçmek için bir ivme almayı uman bursaspor'du. tıpkı galatasaray maçındaki gibi, 2-1’i koruyamayarak 2-2’lik beraberliğe razı oldular. ziyadesiyle razı oldular hem de; zira yine tıpkı o maçtaki gibi, nefesleri kesilmişti.
fenerbahçe karşısında bursaspor’da olumlu görünenler nelerdi? mücadele azmi... rakip yan alanda kurulan hızlı pas köprüleri... hagi’nin orhan, mehmet, veysel gibi havzadan yetişme tıfılları takıma oturtma programı... tamer’in başarılı asistleri... ya olumsuz görünenler? savunmanın hâlâ güven vermemesi... ganea'nın hâlâ güven vermemesi... hücum organizasyonlarının çoğunlukla yarı final pozisyonu aşamasında takılması...
fener: yine oldu
konya’daki lacileriyle oynayan fenerbahçe, ‘çekirge daha ne kadar sıçrayacak?’ makamından çalan fenerbazların işine yarayan bir yenilgi korkusu yaşadı, tam da ‘çekirge’ şehrinde. fenerbahçe’nin, hücum eden rakip karşısında ilk toplara basma gayreti dikkate değer. serhat’ın çalışkanlığı ve üretkenliği takdir uyandrıcı. rakip kaleye gidişlerindeki kararlılık da öyle... ama her an gol yiyebilecek bir takım görüntüsünden uzaklaşmış değiller. (dikkat: sol kanatlarından yapılan ortalardan 5. gollerini yediler. 12’de 5.) şöyle diyebilir miyiz? bir yerleşim planının oturmamış olmasını, mücâdele gayreti ve anlık yardımlaşmalarla çözüyorlar. bu da her zaman işlemiyor.