kıpkırmızı bir hafta, tanıl bora 30.09.2003 | radikal futbol
7. hafta kızarık bir hafta oldu: 8 kırmızı kart. sıralamda puan farkları da oluşmaya başladı. alt-orta mevkilerde (11.-16.) 6 ila 8 puanlı 6 takım, hala serseri mayın hüviyetinde
(...)
izmir’de fener umresi
fenerbahçe’nin izmir’deki ‘cezası’, haylaz öğrencinin sıkıcı bir öğle sonrası dersinden çıkartılarak arka avluya top oynamaya yollanmasına benzedi. saraçoğlu’ndan da büyük bir kalabalık, izmir’de fenerbahçe umresindeydi. fener, kaçan penaltı ve direkten dönen top gibi iki net görüntü dışında, hem fırsat hem teknik maharet dengesi açısından rakibinin gerisinde olduğu maçı, fırsatçılık eseri bir golle koparttı. zaten bu maçta fenerbahçe’nin bütün yorumcularca en takdir edilen yönü, kravatını gevşetmeden ciddiyetle oynaması ve sabredip o meş’um anı beklemesi.. geriye tomas’ın oturtulup ümit özat'ın orta sahaya çekilmesi de, fener’e direnç kazandırdı. ama orta saha, kollekif bir oyun kuruculuk işleyişi kazanmaktan hâlâ uzak.
at koşar baht kazanır
gençlerbiriiği’nin ise bütün yorumcular tarafından sırtı sıvazlanıyor, “zaten ne kadar da iyi bir takım olduğunu biliyoruz" mealinde konuşuluyor. fakat gençler 7 haftada 7 puancıkla 12. sırada kalakalmış durumda! kırmızı-siyahlı takımın kolektif uyumunu olgunlaştırırken savunma zaaflarını onarmakta da önemli adımlar attığı doğru. fakat bu gelişme galatasaray'dan yedikleri golün aynısını fener’den de yemelerine mani olmadı: defansın arkasına aşırılan topun ardından koşan stoper yavaşlıyor, lüzumsuz çıkan kaleci karpuzcu hareketleriyle uzanıyor, araya uzatılan bir hain ayak topu dürtüyor... ve işte mağlubiyet golü... fener maçında, youla dışı golcü adaylarının (favori mustafa özkan, sürpriz deniz barış) tutukluğu da aleyhlerine çalıştı. gençlerbirliği, talih karşısında ‘sıfır hoşgörüye’ tabi: zaaflarının cezasını bu kadar tavizsiz çeken bir takım zor bulunur!