erkan sözeri, eskişehirspor maçının ilk on birine göre sadece “mecburi” iki değişiklik yapmıştı. buna göre; sakatlıktan dönen hakan’ı kaleyi teslim etmiş ve sakatlanan nobre yerine de deniz yılmaz’ı en ileriye koymuştu.
maçın ilk dakikalarından itibaren takımın eses maçına göre daha konsantre bir havada olması şampiyonluk bekleyen taraftarlar için oldukça sevindiriciydi.
genelde orta saha mücadelesi şeklinde geçen maçın ilk tehlikesi alkaralar’dan gelse de, sonraki dakikalarda biri serbest vuruştan olmak üzere osmanlıspor iki önemli pozisyona girdi.
ikinci yarının hemen başında sessegnon’un ikinci sarıdan atılması gençlerbirlikli oyuncuların beklenenin aksine oyuna daha fazla konsantre olmalarını sağladı. bu dikkatli oyun meyvesini, 60. dakikada hakan’ın yaptığı kaleci degajını ahmet ilhan’ın kafayla ileri aktarması ve bekir’in güzel kontrolü ardından attığı golle verdi.
golden sonra gençlerliler zaman zaman zorlansalar da oldukça profesyonel davranarak maçı kazanmasını bildiler ve 4’te 4 yaparak şampiyonluk yolunda önemli bir adım daha atmış oldular.
galibiyet dışında maçın en önemli olaylarından biri, genç oyunculara şans vermemekle eleştirilen erkan sözeri’nin 82’de bekir yerine oyuna altyapıdan yetişen 20 yaşındaki orta saha oyuncusu berat özdemir’i oyuna sürmesiydi.
takım sezona rüya gibi bir başlangıç yapsa da, hem oynanan oyunu etkileyen, hem de oyuncuların sakatlanması riskine sebebiyet verebilecek olan osmanlı stadının zemin problemi orta uzun vadede gençlerbirliği’nin en büyük sorunlarından biri olacak gibi görünüyor.
sezon arasında hiçbir kontrolün yapılmamış olması ve kulüp için oldukça önemli olan sezona bu kadar kötü bir zeminde başlanmış olması tıpkı eryaman stadının koltuklarının sarı-lacivert yapılmasındaki zaafları gibi, kulüp yönetiminin bir başka zaafı olarak gün gibi ortada sırıtıyor.
bakalım gençlerbirliği yönetimi zemin sorununu, 2 yıldır gündemde olan, takımı şehir dışında oynatma kumarıyla mı çözme yoluna gidecek, yoksa başka bir yöntem mi geliştirecek. bekleyip, hem çözümü hem de sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.
) 
