süper lig bu yıl lefter küçükandonyadis adıyla oynanacakmış (λευτέρης αντωνιάδης). lefter kadar bunu hak eden az futbolcu vardır. lefter'in hayatı çok kişinin malumu. ben kısaca başka bir rum futbolcudan bahsetmek istiyorum: alekos sofyanidis (αλέκος σοφιανίδης).
sofyanidis, 1933 yılında istanbul'da doğar. babası rum, annesi türktür. küçük yaşlarından itibaren atletizmin çeşitli branşları ile ilgilenir ve türkiye'de spor tarihine geçen pek çok rum sporcu gibi o da pera spor kulübü'nde (beyoğluspor) başlar spor kariyerine.
çok hızlı ve mücadeleci bir sporcu olan sofyanidis, beyoğluspor'da pek çok branşta mücadele eder. cirit atma, basketbol, futbol bunlardan bazılarıdır. hatta 1954'te türkiye genç milli basketbol takımında yer alır. bu açıdan kariyeri can bartu'ya benzer bir nebze.
1955 yılında futbolda karar kılar sofyanidis. beyoğluspor'un "sağ açık" mevkisinde top koşturan sofyanidis, 1958'de türkiye'den fenerbahçe, beşiktaş ve beyoğluspor'un, yunanistan'dansa aek'in adının geçtiği karmaşık bir transfer süreci yaşar.
beyoğluspor ligin en parlak takımlarından olmasa da sofyanidis, dikkat çeken bir oyuncudur. 3 nisan 1958'de beşiktaş'la prensipte anlaşır. hemen ardından beşiktaş'la maça bile çıkar ama beyoğluspor, resmi transfer olmadığı için sofyanidis'e para cezası verir.
beşiktaş'la presinsipte anlaştıktan sonra mayıs ayında atina'ya giden sofyanidis hakkında aek'e transfer olacak söylentileri çıkar. zaten 6-7 eylül pogromu sonrasında can güvenliklerinden endişe duyan rumlar yavaş yavaş istanbul'dan yunanistan'a göçmeye başlamıştır.
sofyanidis, aek'ten yorgos tranopulos'la görüşür. ancak aek'e transferi nedendir bilinmez gerçekleşmez. hakkında çıkan transfer söylentilerini tekzip eden sofyanidis, "atina'ya gezmeye gittim. aek'ten parlak bir teklif geldi. türkiye benim vatanımdır. ayrılmaya niyetim yok." der.
beyoğluspor'un mu ahı tuttu bilinmez, beşiktaş'a transfer olduktan kısa süre sonra sofyanidis ciddi şekilde sakatlanır. uzun sayılacak bir sakatlık evresinin ardından beşiktaş'ın real madrid'le karşılaşacağı şampiyon kulüpler maçı arifesinde maçlara çıkmaya başlar.
beşiktaş'ın 2-0 real madrid'e yenildiği maçın sonuna doğru hadiseler çıkar. kaleci varol (ürkmez) sakatlanır. maç boyunca geride oynayan -zaten beşiktaş neredeyse 11 kişilik müdafaa yapmıştır- sofyanidis kaleye geçer. 2 tane %100 gollük şutu kurtarması ile alkış alır.
1959 yılında bjk'den bonservisini isteyen sofyanidis, almanya yahut yunanistan'da "tahsilini sürdüreceğini" söyler. ancak bunun gerçek olmadığı kısa zaman içinde ortaya çıkar. zira bonservisini alan sofyanidis, yunanistan'ın meşhur aek takımında soluğu alır.
aek'in tarihine ilişkin başka bir zaman belki yazarım bir şeyler. şu kadarını söyleyeyim konuya yabancılar için, aek, istanbul rumlarının kurduğu iki büyük-önemli takımından biridir (diğeri paok). beşiktaş, sofyanidis'in transferini engellemek için fifa'ya başvurur.
zaten kıbrıs meselesi nedeniyle gergin olan türk-yunan ilişkilerine bir de sofyanidis başlığı eklenmiştir. yunan federasyon başkanı athanasios mermingas, sofyanidis'in transferi gerçekleşirse bir sene aek'te oynamayacağının garantisini verir.
gerçekten de sofyanidis, türk futbol federasyonu ile görüşmeler bir sonuca bağlanana kadar sadece dostluk maçlarına çıkar.
neyse gelelim esas konumuza… 1967 yılında balkan kupası'na türkiye'den fenerbahçe katılır ve fb, aek'le karşı karşıya gelecektir. 25 ekim 1967'de istanbul'da oynanacak rövanş maçı öncesinde kıbrıs gündemi ve ilk maçta fb'nin yenilgisi yüzünden maç bir "milli mesele" halini alır.
o kadar ki aek'e (athlitiki enosis konstantinupoleos), türk basınında isminin açılımından ötürü "enosis" denmeye başlanır. kıbrıs gündeminin gayet sıcak olduğu o günlerde bu sözcüğün ilk yaptığı çağrışım "enosis" olarak adlandırılan kıbrıs'ın yunanistan'a ilhakı politikasıydı.
bunu ilk maçı izlemek için atina'ya giden halit kıvanç da bir yazısında dile getirir: "önce 'enosis' deyimini yadırgadık ama bu kelimenin yunancada 'birlik' anlamına geldiğini öğrenince rahatladık. aek, 'istanbullu sporcular birliği' olarak kurulmuştu yıllar önce…"
aek'in kadrosunda sofyanidis'e ek olarak bir de beykoz spor'dan aek'e transfer olan ve yordan olarak anılan aleko yordan (alekos yordanu αλέκος ιορδάνου) da vardır. atina'da ilk maçın öncesinde ve sonrasında sofyanidis ve yordan fb'lilerle yakından ilgilenirler.
atina'da oynanan ilk maçı aek, 2-1 kazanmıştır. gollerden birini atan da müdafaada oynamasına rağmen sofyanidis'tir. rövanş istanbul'da oynanacaktır ve aek'in "sol beki" olan (evet, mevkisi değişmiştir) sofyanidis de kendi şehrine gelecektir.
türkiye'den ayrılışı bir hayli tartışmalı olan sofyanidis'in maç için istanbul'a dönecek olması da gidişi kadar tartışma yaratır. basın, maça bir iki gün kala sofyanidis'in "asker kaçağı" olduğunu keşfeder. sofyanidis, türkiye sınırlarına girdiğinde askere alınacaktır.
sofyanidis, bu durumda istanbul, gözünde tütmesine rağmen artık gelmesinin imkansız hale geldiğini belirten demeçler verir. sofyanidis, bu hayhuy içinde türk vatandaşlığından çıkarılır. akşam gazetesi böyle duyurur haberi...
1955 sonrası yunanistan'a göçen pek çok istanbul rumunun başına gelen sofyanidis'in başına biraz göz önünde, medyatik bir şekilde gelmiştir 1967'de. 2010 yılında atina'da kanserden ölen alekos sofyanidis, milli formasını giydiği anavatanının vatandaşlığını işte böyle kaybetmişti.