nejdet abi ve erdemle birlikte tanıl abilerdeki tribünümüzde başakşehir maçını izlemeye başladığımızda ortak kanımız 1 puanın iyi olacağı yönündeydi.
özat, göztepe’yi 3-0 yenen takımdan sadece sakat olan sukuletic’i çıkartmış elvis manu’yu kadroya dahil etmişti.
maçın ilk dakikalarında sadece rakip defans arkasına top şişirerek gol arayan bir gençlerbirliği vardı sahada. göztepe maçında ilk golü atmış olsa da, skuletic’in yerine dev cüsseli rakip defans arasında kaybolan ufak boylu jailton’un mevkisi olmamasına rağmen en ileride oynatılmaya çalışılması nedeniyle pozisyonlar eriyip gidiyordu.
bu dakikalarda başakşehir, yoğun yağmur ve rüzgar altındaki maçta bol bol pas hatası yaparak pozisyon üretemese de, 28’de emre’nin kullandığı serbest atışta gençlerbirliği oyuncularının, garip bir şekilde, “1-2-3-tıp” oynarmışçasına hareketsiz kaldığı pozisyonda adebayor’un kafa vuruşuyla öne geçtiler.
golden sonra kaybedecek bir şeyi kalmayan kırmızı-siyahlılar daha çok top tutup pozisyon üretmeye başladılar. aydın ve manu’nun kanatlardan, sessegnon’un ortadan taşıdığı toplarla alkaralar etkili olmaya başlasalar da, bu sezonun en büyük eksikliği bir kere daha gün yüzüne çıkıyor ve düzgün bir son vuruş çıkarılamıyordu.
ikinci yarının hemen başında kazanılan serbest vuruşta khalili’nin kale dibine sert şutunun yerden sekip filelerle buluşmasıyla havalara uçarken necdet abi, özat’ın 10 numara yaratmaya çalıştığı ama ileri yönlü yetenekleri sınırlı olduğu için her geçen gün taraftarlar tarafından hedef tahtası haline gelen khalili’ye bir gönderme yaparak, “söyleyin khalili daha ne yapsın!” diye tezahürata başlamıştı bile.
beraberliğin ardından galibiyet için tüm forvet oyuncularını sahaya süren başakşehir, arkada bol bol açık vermeye başlasa da özellikle manu’nun kurdelasız çalımları sırasında kafasını kaldırmayışı nedeniyle net pozisyonlar yok olup gidiyorlardı. bu süre zarfından gençlerbirliği savunmasının kusursuz oynaması ve son 10 dakika kendi sahasına kapanıp gole izin vermemesi sonraki maçlar için pozitif görüntülerdi.
bitiş düdüğüyle birlikte alkaralar puanını 26’ya çıkartıp düşmeme yolunda önemli bir puanı daha hanelerine yazdılar ve yönlerini puan cetvelinde yukarıya çevirdiler.
bir dip not olarak, basın toplantısında özat’ın, sonradan oyuna aldığı ve mevkisi olmamasına rağmen en ileride oynattığı deniz’i, sezonun ilk maçından sonra vedat muriqi’ye yaptığı gibi isim vererek eleştirmesi oldukça şaşırtıcıydı.