ümit özat, tıpkı fenerbahçe maçında olduğu gibi, sahaya 5’li defans anlayışıyla ve daha yedek bir kadro sürdü. alkaralar maçın başında beşiktaş’ı oldukça zorladı. hele ters kanatta oynayan milinkovic’in ters ayakla kale dibinden yaptığı şutun dışarı gitmesi hüzün vericiydi! 25’te beşiktaş eski oyuncumuz pektemek’le golü attıktan sonra özat, tıpkı fenerbahçe maçındaki gibi, oyuncu değiştirdi. kısacası deneme tahtasında bir kere daha hata yaptı özat ve cepteki kurşunlardan birini maçın daha başında harcadı. oyuna giren jailton sağ kanada geçerken milinkovic forvet arkasına geçti.
ikinci yarıda maç, beşiktaş’ın “bitse de gitsek” modu ve gençlerbirliği’nin en ileriye kısa boylu ve fiziksel mücadelelerde zayıf olan jailton’u alıp tüm topları ona göndermeye çalışması nedeniyle orta saha mücadelesi haline döndü. necip’in 71’de kırmızı kartla takımını 10 kişi bırakması bile skoru değiştirecek çok fazla hamle yapılamamasını sağladı. çünkü kapalı beşiktaş savunmasını açacak pozisyon üretecek taktik bir anlayış ne yazık ki sahada yer almıyordu. o yüzden bol pas çevirip araya pas atmaya çalışmak dışında bir şey yapılamadı ve kupaya çeyrek finalde veda edildi.
gençlerbirlikliler için maçın en önemli özelliklerinden biri, sessegnon’dan sonra futbolu bilen bir başka oyuncu, florentin pogba’yı izlemekti. gine’li maçın ilk dakikasından itibaren adeta takıma “savunma dersi” verdi. yanındaki oyunculara kızdı, ne yapmaları gerektiğini söyledi ve “taş” gibi savunma yaptı. hem de ilerleyen dakikalarda fiziksel olarak güçlenmesi gerektiğini belli etmesine rağmen!
bir diğer kazanım da yıllardır forma giymesini beklediğimiz altyapıdan rahmetullah’ın ve maçın son bölümünde alper’in yerine oyuna giren altyapıdan bir başka oyuncu olan yıldırım mert çetin’in çim sahaya adımlarını atmalarıydı. izlediğimiz kısa süre zarfında forvet arkası oynayan rahmetullah’ın ayağının oldukça düzgün olduğunu fark ettik. oyuncunun özat’ın “bizzat ben yaptım” dediği neredeyse hiçbir transferde olmadığı kadar ayağına hakim olması ister istemez akla, bu oyuncuya bugüne kadar neden forma şansının verilmediği sorusunu akla getiriyor. çünkü özellikle sezonun ilk yarısında gençlerbirliği’nin canı en çok ayağına hakim olamayan ve sürekli pas hatası yapan oyuncular yüzünden yandı!
maçın ardından akla gelen önemli soru ise şu; “önümüzdeki maçlarda özat, altyapı oyuncularını oynatmaya devam edecek mi?” aslında cevap basit; özat geldiği günden bu yana, çok fazla transfer yaptığı ve haliyle o oyuncuların “iyi” olduğunu göstermek için sürekli onlara forma şansı verdiği için altyapıdan genç oyunculara asla fırsat doğmuyor. o yüzden, umarım yüzümüz kara çıkar da özat genç oyuncuları sahaya sürüp bu kulübün geleceği için tek doğru hamlesini yapmış olur...