fenerbahçe karşısında klasını konuşturan ünlü ingiliz kupa şampiyonu
everton 1-0 galip
maç, çok sert ve zaman zaman hâdiseli geçti. hakem rakibine faul yapan özer'le ona yumruk vuran evertonlu pickering'i oyundan çıkardı
necmi tanyolaç
açık konuşalım; everton büyük takım. eee, ingilterede kupa şampiyonu olmak kolay değil... ama yine açık konuşalım; everton'un terbiye seviyes, klâsndan düşük...
kaleciye selim şarj yaptı diye sahayı birbirine katmaları, hakemin üzerine yürümeleri ve sonda santraforun yaptığı gibi faule yumrukla karşılık vermeleri koca bir kupa takımının futbolunu gölgeleyen taraflarıydı.
tarabya plajında denize gir, viski şişelerini devir, sonra çık kenarları bataklık haline gelmiş mithatpaşa'da bu futbolu oyna. bir de alabildiğine sertti everton... biz bu sertliğe alışık değildik. ama fenerbahçe gençleriyle, ihtiyarlarıyla her tarafında dinamit patlayan bu takımla pekâlâ boğuştu ilk yarıda yaşar'ın direkten dönen şutu, ikinci yarıda selim’in ve burhan'ın kaçan şutları fenerbahçelilere galatasaray maçı için ümid veren hareketlerdi. bir de sarı - lacivertliler nefes ve hırs yönünden başarılı gözüktüler, ingilizlerin üzerine yürüyecek kadar otoriter babacan son dakikalarda özer'e yumruk atan pickering’i oyundan çıkardı. arkadan da günahsız özer’i. bu, ayrı bir olaydı ve halk misafir futbolcuyu şişe yağmuruna tuttu ve kısacası iyi başlayan oyun piç oldu gitti. maçın tek golünü şerefin scott'u düşürüşü yüzünden verilen penaltıdan gabriel attı. lefter’in penaltılarından biriydi bu. yılmazla, top ayrı ayrı köşelere gittiler. bir de tepeden tırnağa gento’ya benzeyen solaçığın soliçle verkaçlar yaparak ofsayttan attırdığı ikinci gol vardı ki.. mithatpaşa böyle şeyi az görürdü. fenerbahçede ikinci yarıda çok değişiklikler olmuştu. fuat, osman, alâattin, haldun takıma uymuşlardı. ve hüseyin futbol oynuyordu bu tertip içinde. yazık ki f. bahçe hakkı olan beraberliği bu hengâme arasında ayamayacaktı.