ingiliz şampiyonu everton türkiyede iddialı: "üvanımıza lâyık oyun göstereceğiz"
halit kıvanç
ingiltere'de 100 binleri ayağa kaldıran bir şampiyon, türkiye'ye sessiz sedasız geliverdi.
evet, bu şampiyona wembley'de tam 100 bin kişi büyük heyecan kasırgası içinde alkışlamış, liverpool sokaklarında da 100 bin kişi muazzam bir zafer yürüyüşü ile karşılamıştı. ve bütün bunlara lâyıktı şampiyon. çünkü ingiltere geleneksel soğukkanlılıklarını yılda bir defa kenara ittiren kupa'nın şampiyonuydu.
işte, ingiltere'de 1966'nın kahramanı olan takım everton şu anda şehrimizde...
everton'un kupa finalini kazanan takımından sadece 2 oyuncu yok kadroda. biri, dümya kupası için ingiliz milli takımımı seçilen ve federasyonun bırakmadığı solbek wilson, öteki de israil'deki maçta ayağı kırılan solaçık temple... kupa finalinde sheifield’i 3-2 yenerken üçüncü golü kaydeden oyuncu bu... o maçla üstüste attığı 2 golle takımını 2-0 mağlûbiyetten kurtaran forvet trebilcock ise, gelenler arasında.. kadrodaki elemanlardan brown, gabriel, scott ve young iskoçya, labone, picketing, harvey de ingiltere milli formasını giymiş aslar...
beatles şehri liverpool'dan geldiklerini de gözlerinden çenelerine kadar uzayan saçlarından kolayca anlamak mümkün... ancak antrenmanda ellerinde gitarla değil de, ayaklarında topla kendilerinden geçerek çalışıyorlardı. zaman zaman gösterdikleri güzel hareketler, maçlarında da ingiliz, futbolünün iyi bir örneğini sunacakları ümidini ve riyordu. ünlü menecerleri harry gatterick, bunu ayrıca dile getirdi: «türkiyede ingiliz kupa şampiyonu ünvana lâyık bir oyun göstermek azmindeyiz. yunanistan ve israil'de karşımıza çıkan rakiplerden çok, boğucu sıcak buna imkân vermedi. tabii her iki ülkedeki takımların solaçığımızın ayağının kırılmasına varan sertliği ve bir de hakemlerin misafirler aleyhinde penaltı vermekteki cömertliği, sonuçları etkiledi. türkiye’de ise, bu zorlukların olmadığına inanıyoruz. hava oralardaki kadar sıcak değil. hakemlerinizin iyiliğini de, arsenal maçlarından öğrendik. bir de seyircinizin centilmenliğini duyduk.»
menecer catterick, «ancak» dedi ve durdu. ısrarımız üzerine devam edebildi:«kendimizi
düşünerek söylemeyeceğim. ama bu kadar güzel bir stadınız var da, niçin içinde güzel bir çim sahanız yok? henüz hiçbirini tanımadığım türk futbolcuları adına söylüyorum bunu... yazık futbolcularınıza... bu sahada devamlı oynamakla, futbolünüzün gerçek seviyesini anlayamazsınız.»