dost gerçeği söyler derler. şunu açıkça belirteyim ki, türkiye’ye gelmeden önce türk futbolünün bu derece ileri bir seviyede olduğunu hayâlimden bile geçilmemiştim.
southampton'da seyrettiğim ümitler maçından bu yana, türk futbolu büyük bir inkişaf göstermiş. teknik yönden beşiktaş takımı bugün ıngiliz birinci liginde her ekip ile mücadele edebilecek kudrette. müdafaa iyi kapanıyorlar, hücumda ise yan ve kısa paslarla neticeye gitmek istiyorlar. yugoslav antrenör spajiç'in etkisi ile beşiktaş modern futbolun orta avrupa tipini, başarılı bir şekilde tatbik ediyor.
futbolculara gelince, sabri, cevdet ve bilhassa suat ingiliz birinci liginde yıldız seviyesine erişebilecek klâsda oyuncular. eğer profesyonelliğin şort ve mahrumiyetlerini gerektiği şekilde kavrayabilirlerse, türk futbolcuları, türk futbolüne enternasyonal sahalarda büyük nam ve şeref kazandırabilirler.
beşiktaş şampiyon kulüpler turnuasından tur atlar...
180 dakika seyettigim beşiktaş takımının avrupa şampiyon kulüpler turnuvasında tur atlıyabileceğini rahatlıkla söyleyebilirim.
ancak siyah - beyazlı futbolcular şarjlı oyuna alışmalı ve rakipten gelecek herhangi bir sert hareket karşısında derhal kendilerini yere atmamalıdırlar. güney avrupa'da bu
tip hareketlere hakemler derhal faul çalarlar, fakat avrupa ve kuzey avrupa memleketlerinde bu şarjlar nizamidir.
beşiktaş’a tavsiyem, sadece balkan memleketleri ile temas yapmaktan kurtulup şöhretli alman ve ingiliz, ispanyol, italyan ekipleri ile sık sık karşılaşma yoluna gitmesidir.
teknik bakımdan ise, önce de işaret ettiğim gibi, sert futbole alışmaları ve gole giderken daha sür’atli hareket etmeleri gerekiyor.
şüphesiz kollektif futbol anlayışının tribün oyununa fedâ edilmemesi de şarttır.
türk seyircisi de tek kelime ile «fevkalâde»... zaten burada kaldığımız zaman zarfında beşiktaş kulübü idarecilerinden ve menecer ismail yalçın'dan gördüğümüz yakın ilgi, misafirperverlik ancak böyle asil bir milletin sinesinden çıkmış olanlardan beklenebilir.
unutulmaz hâtıralarımız arasında kıymetli bir yer işgal edecek diğer bir husus da boğaz ve marmara'nın güzelliği olacak ne mutlu size böyle bir memlekette yaşıyorsunuz.
eğer şu anda türkiye'ye geleceğini duyduğum everton takımı idarecilerini görseydim, onlara sizin şu meşhur sözünüzü söylerdim: «türkiyede misafir umduğunu değil. bulduğunu yer.»