takımlarımız kötü giderken, çok fazla eleştirmek istemem.
felaket tellallığı yapıyorsunuz diye başlayan yakınmalar, siz, bizim kötü olmamazı istiyorsunuza kadar uzandığı için, biraz uzak durmayı tercih ederim. sezon başından bu yana, gelişmeleri izledim, anlatılanları sabırla dinledim, kendi içinde çözsünler istedim.
ancak, olaylara kayıtsız kalamama durumu, gazeteci refleksi ve kötü giden şeyleri kamuoyu önünde tartışmaya açmak da var.
ben de merak ediyorum ve bazı sorulara yanıt bulmaya çalışıyorum.
bir gazeteci büyüğüm uyarmasa, dikkatimden kaçmıştı. gençlerbirliği’nin, evinde kayserispor’a 2-1 yenildiği kritik maçta, yediği ilk golü internetten bulup, tekrar izledim. siz de izleyin. bir oyuncu, rakibini kontrol edeceğine, pozisyon içindeki takım arkadaşını itip, dengesini bozuyor ve düşürüyor. arkada boş kalan kayserili oyuncu da topu ağlara gönderiyor. bunu neden yapar anlam veremedim. komplo teorisi üretmek gibi derdim yok ancak, beştepe’de son bir haftada olanları hatırlıyorum, kafam karışıyor.
kaynayan kazan gibi
kayserispor maçı yeni bitmiş, mevcut hoca “istifa etmem” diyor, 19 mayıs stadı’ndaki kulislerde, ümit özat geliyor dedikodusu yayılıyor. maçtan 3 saat sonra görevden alınan mesut bakkal, ertesi gün basın toplantısında, dışarıdan müdahale edildiğini ileri sürüp, “takım içinde sabote sezdiniz mi sorusuna, “evet sezdim” diye üstüne basa basa cevap veriyor. tartışmaların odağındaki isimlerden biri lucas. brezilyalı stoper, bakkal geldikten sonraki dönemde, bazı maçlarda 18’e bile giremiyor. osmanlıspor maçı öncesinde, kulüp tarafından medyaya servis edilen haberlerde, bu oyuncunun sakatlığı ile ilgili hiç bir bilgi paylaşılmazken, özat, göreve geldikten hemen sonra, ilk idmanda, fizyoterapist eşliğinde çalıştığı açıklanıyor. osmanlıspor maç kadrosuna da alınmıyor. mesut bakkal, medyaya açıklama yapıp, kulüpten giderken, sadece 4 futbolcu kendisini uğurluyor. yeni teknik adamın, idman sahasında alkışlar eşliğinde karşılandığı ileri sürülüyor. özat’ın, görevden ayrıldıktan sonra başkan murat cavcav ile iletişimi hiç kesmediği, ulu orta her yerde konuşuluyor. bu esnada, teknik adamlara ödenen paralar havada uçuşuyor. şimdi, ara dönemde kesenin ağzı yeniden açılacak deniyor...
gençlerbirliği, duayen başkan ilhan cavcav’ın adını taşıyan sezonda, küme düşüp, tarihe geçer mi ? şu an ki tabloda, en güçlü aday gibi duruyor. futbol bu, bakarsınız rüzgar tersine döner, devre arasında 4-5 iyi transferle takım kendini toparlayıp, ligde kalabilir. mümkün mü mümkün. ancak, yaşanan tüm bu saçmalıklardan sonra; ortada; içi boşaltılmış, ruhu tüketilmiş, saygınlığı zedelenmiş bir kulüp var. sempatisini kaybetmiş, değerlerini yitirmiş gençlerbirliği, ligde kalsa bile, bana göre çoktan düşmüştür... sorumluları da bellidir.