her futbolseverin ilk gittiği maç özeldir. bu maç da benim için bu yüzden öyle. 11 yaşında, ankaralı bir fenerbahçe taraftarı olarak babama ilk defa bir maça gidelim demiştim. o da sanki hep bu anı bekliyormuş gibi büyük bir sevinçle kabul etmişti. çok ilginçti bu durum. maç günü maraton tribünde yerimizi aldık. tüm tribünler fenerbahçeliydi ama kale arkasındaki 50'yi geçmeyecek sayıdaki gençlerli taraftar adeta şov yapıyordu ve sadece onların sesi çıkıyordu. biz bir ara "5,5,5..." çekerken onlar "10,10,10..." çekmişti. gülesim gelmişti ama çevredekilerin gergin tavırları buna engel oldu. derken maç başladı ve atkinson sert bir yarım vole vuruşla bizim taraftaki kaleye golü yazdı hemen. her şey çok iyi gidiyordu. ta ki o bıyıklı hakem penaltıyı verip rüştü'yü oyundan atana kadar. doğru bir karardı. rüştü de itiraz etmeden çıktı zaten. maçın ikinci yarısında bizim tribün hakeme söverken hakem bir anda tribüne dönüp sarı kart çıkardı ve bizim futbolcular itiraz etti. babama sorduğumda bize gösterdi galiba demişti. resmen sarı kart görmüştük. eğer kemalettin'in gördüğü kartsa o, neden bize dönüp göstermişti? halen bu sorunun cevabını bilmiyorum. :) neyse sonuçta maç 3-1 bitti. tayfun'a edilen küfürler ve sigarayla yakılmaya çalışılan pankartlar arasında çıkışa yöneldik. kulaklarımızda gençler taraftarının tezahüratı yankılanıyordu: "şştt şştt oydu mu, gençler sana k...." neyse burasını hatırlamasam daha iyi :) sonuçta o sezon şampiyon olduk ve bu benim futbolu izlemeye başladığımdan beri ilk şampiyonluktu. yine de gençler taraftarını pek sevmeme nedenimdir bu maç. ve artık futbola da eskisi kadar ilgi duymuyorum haliyle. bu da böyle bir anı olarak kalsın burada.