iki gündür devamlı ve bol yağan kardan çileli stadyumun ne hale gelebileceğini tahmin hiç güç değil. bununla beraber sahada meşkûr bir himmetle az çok faaliyet sarfedilmiş, karlar temizlenerek hattâ süngerlerle sular kaldırılmış ve nizami çizgileri tatbik imkânı hasıl olmuştu.
hava soğuk olmadığı halde seyirci az. izmirin üçoku, altınordunun senelerdenberi mütehassir kaldığımız cazip ‘‘lâcivert - kırmızı,, formasile evvelâ gözüktüler. arkasından güneş, malûm formaları dışında kışlık bir ihtimam yapmışlar ve lâcivert güzel süeterler giymiş olarak çıktılar.
maç güneşin çabuk bir hücumile başladı. üçokun fert kıymetini biliyorduk..fakat sahanın kaygın, çamurlu olması takım oyunlarını ilk anlarda bozuk kılıyordu. beklerin topları uzun çıkaramamasile üçok sahasında dolaşan top nihayet altıncı dakikada salâhaddinin ortadan bir burun şütü ile izmir ağlarına takıldı. güneşin bilhassa for hattında fazla tutturabildikleri hâkim zamanlar, üçok forlarından hiç olmazsa içlerin yardımını lüzumlu kıldığı halde iyi birer futbolcu olan sait ve hamdi en fena bir sistemle çalışıyorlar. binaenaleyh başlangıçta “kuru hava,, tabiyesile “alavere,, bir oyun tutturan güneş forlarının üçok yarı sahasında dakikalar süren semeresiz bir mücadelesini seyrediyoruz. niyaziden derinlemesine bir ileri pas alan melih, etrafın “ofsayt!..„ nidaları arasında topu sürdü, sürdü ve sağ üst bir şütle ikinci defa olarak ağlara taktı.
şu noktayı bilhassa ehemmiyetle kaydedeyim ki bu vaziyet ofsayt değildi. zira üç en iyi hakemimizin bir arada ilk defa olarak işi ciddi tutarak idare etmek istedikleri bir maçta “hata ve nisyan,, elbette “en az,, olacaktı. hem böyle ileri pas alma vaziyetlerinde top son oynanış anından sonra çıkış yapan kimse, kendisine top gelmeden evvel de hasımlarının ilerisinde kalmış olsa ofsayd değildir. işte melih gibi süratli elemanlar bu nevi anlarda bir çokları tarafından ofsayt nazarile tenkide uğruyor ki yanlıştır.
yukarıda da dediğim gibi, fert itibarile hakikaten iyi ve tanınmış gençler olan üçok muhacimleri içlerin hiç çalışmaması ve ortanın da ağır oluşile müessir olamıyor. halbuki solaçık namık fevkalâde gayretli ve becerikli. hattâ çok genç olan sağaçık bile fena çalışmıyor. lâkin iki yan haflarının da düşük klâsta birer oyuncu olmasile kırmızı - lâcivertliler müsait vaziyetlere bir türlü giremediler.
kafayla oynanması en çok icap eden bir mevkide çalışan adil hakikaten mükemmel bir maç çıkarıyordu. havaya, hasma, vaziyetlere göre yaralı ve sarılı başını kullanamadan muvaffakiyetle oynadı.
20 inci dakikada topu bir başına götüren solaçık namık yusufun faullü şarjlarına rağmen uğraştı, uğraştı ve evvelâ korneri temin etti. çektiği korneri hamdi salladı. top rızanın sağ koluna çarptı ve seyrini değiştirdi. hakem haklı olarak penaltıyı verdi. türkiyede hakikaten en iyi penaltı çektiği kanaatinde olduğum eski fenerli namık “en iyi kaleci„cihadın çok gayretine rağmen güzel bir plâseyle topu güneş ağlarına oturttu. vaziyet 2-1 olunca izmirliler biraz açıldılar. ve güneş kalesini sırtı sıra tazyik edebildiler. biraralık küçük sağaçık kale ağzında, önü bomboş bir top yakaladı. karşısında sekiz adımda cihat ve koskocaman bir kaleden başka bir şey yoktu. topu tuttu cihadın kucağına attı. bu çok nadir bir fırsattı.
ikinci devre:
oyun başlar başlamaz güneş, üçokun kalesinden çıkmaz oldu. fakat dediğim şekilde çok fena bir hücum tabiyesile çalışarak.. tek kale değil de artık iç kale halinde oynayan güneşliler ne zaman gol çıkaracaklar diye beklerken, niyazi üçüncü golü attı.
bu golden sonra maçın başındanberi ''kapalı faul„le oynayan rebii ''açık faul,, ile çalışan yusufa karşılık diye, üçokun iki yan hafları kasdi mukabelelere geçtiler. bu manzara çirkin ve üzücü idi. fakat ihtarı hakem yapacak iken salâhaddin sol hafta sıçradı sıçradı iki ayağile kasdî bir şarj yaptı. adnan akın ihtar yerine salâhaddini oyundan çıkarmış olsaydı nezih başlayan maçın son dakikaları ''sahalarımızda cidden görülmemiş bir sert hava içerisinde geçmezdi. 11 üçoklunun tutturduğu tekmeli sistem karşısında murat bir kolayını bulup 4 üncü golü attı ve maç da - hamdolsun - biraz sonra bitti.