türkiye futbol federasyonu ''türk futbol tarihi 1904-1991 (cilt 1)''
izmir’de futbol
türkiye’de futbolun ilk beşiği olan izmir’de ingilizlerin ve rumların kendi aralarında kurdukları özel takımlarla oynadıkları maçlar ve teşkil ettikleri karmaların yaptığı seyahat ve içte oynadıkları karşılaşmalar bu kentteki ilk futbol faaliyetlerini oluşturur.
ancak izmir’de ilk kulüpler ancak 1900 yılında kurulabilmiş, bunların arasında rumların panionios ve apollon’u ile pelops’ları ve bir ermeni kulübü baş sıraları almıştı. bu tarihlerde izmir’deki futbolun temelini atan ingiliz ailelerin istanbul’a taşınmış olmaları, kalanların ise futbolu sadece kişisel bir zevk meselesi saymaları bu kentimizde güçlü bir ingiliz kulübünün kurulmasına engel teşkil etmiştir.
izmir’in ilk türk futbolcularından dr. fikret tahsin soydan’ın “türkiye futbol tarihi” adlı eserinde yazarı ve izmir’in en eski spor yazarlarından mehmet ali oral’a anlattığına göre; 1908 yılında meşrutiyet’in ilanına kadar izmir’de türkler arasında futbol oynanmadığı gerçektir. dr. soydan bunun en önemli nedeni olarak da halkın kısa donlulara iyi gözle bakmadığı göstermektedir.
meşrutiyet’in ilanından sonra izmir idadisi’nin adı “izmir sultanisi” olarak değiştirilirken ders programında da önemli islahat yapılmış, bu arada beden eğitimi ve spor da okulun kapısından içeri girmiştir. ancak bu derse bir öğretmen bulabilmek büyük bir problem teşkil etmiş, uzun aramalardan sonra nihayet böyle bir hoca bulunabilmişti. bu öğretmen, uzun süre avrupa’da bulunmuş, bilfiil spor yapmış; bu işten gayet iyi anlayan ve “yakın şarkın bilardo şampiyon” olarak tanınan melikyan efendi adında bir ermeni idi.
işte bu melikyan efendi, ders programında bulunan eskrim, boks ve jimnastik derslerinin yanı sıra öğrencilerine futbolu da öğreten kişi olmuştu. okulun yatılı ve gündüzcü öğrencilerinden iki takım kurmuş; bu takımların her oyuncusuyla bizzat ilgilenerek onlara futbolu öğretmiş ve 22 ekim 1910 günü de bu iki takımı pelops kulübünün sahasına götürerek orada bir maç yaptırmıştı.
izmir’in bu ilk türk futbol takımında şu öğrenciler yer almışlardı: em’ın (şehit), fikret tahsin (dr. soydam), kardeşi kemal tahsin (dr.soydam), gabriel, baha esat (şeker şirketi eski genel sekreteri tekand), mehmet emin, giritli şefik (doktor), süreyya, hüsamettin, şahap (baytar), rüstem (mühendis), hüseyin hulki (dr. cura, izmir eski milletvekili), salih (doktor), hüsnü (uğurel, beden terbiyesi istanbul bölge eski müdürü).
1913 yılında ittihat ve terakki cemiyeti katib-i mes’ulü celal bey’in (eski cumhurbaşkanı celal bayar) izmir’e gelmesi ve burada ilk şubeyi kurarken gençlere de büyük önem vermesi ve onları spora teşvik etmesi sonucu izmir’de türk gençleri arasında futbol birden önem kazanmıştı. ve işte bunun sonucudur ki, izmir’in futbol alanlarında isim yapmış ilk futbolcuları ortaya çıkmışlardır. talat, nejat, arapfırınlı süleyman, şimendiferci rıfat, fikret tahsin, haşim, mazlum ve çakır ismail bunların arasında akla ilk gelen isimlerdi. 1914 yılında izmir sultanisi takımı, izmir’de mevcut tüm okul ve kulüp takımlarını yenmek gibi üstün bir başarı göstermişti. bu takımda şu futbolcular bulunuyordu:
bu tarihlerde scotch school, packers, amerikan koleji ve evangelidis rum mektebi’nin de güçlü takımları bulunuyordu.
bütün bunlar olup biterken izmir’de ilk türk kulübü kurulmuş bulunuyordu. bu kulüp, karşıyaka semtinin gençleri tarafından omiros tarlasında yapılan tarihi bir toplantı sonucu kurulan “karşıyaka terbiye-i bedeniyye kulübü” idi. daha sonra 1914 senesinde bilahare “altay” adını alacak “hilal” kurulmuştu.
1915 yılında izmir’de ilk kez dört kulüp takımı arasında, bir turnuva tertiplenmiş ve oynadığı 6 maçın 5’ini kazanıp 1’inde berabere kalan altay birinci, karşıyaka ikinci, rumların midilli takımı üçüncü, trablusgarp takımı da dördüncü olmuştu. altay’ın gayri resmi izmir şampiyonu olarak gösterebileceğimiz kadrosunda şu elemanlar bulunuyordu:
çakır kemal, k. apetyan, b. apetyan, zare, hüsnü (uğurel), sakızlı muammer, zaharyan, tayyareci mazlum, evliyazade nejat, alman küçükzabiti schmidt ve çakır ismail.
izmir’de futbolun yeni yeni canlanmaya ve ortaya yeni kulüplerle yeni yeni yetenekli futbolcuların çıkmaya başladığı bir sırada izmir’in yunanlılar tarafından işgali (mayıs 1919), her şeye olduğu gibi izmir futboluna da ağır bir darbe olmuştu. karşıyaka ve altay takımları dağılmış, türk okullarında futbol diye bir şey kalmamıştı. kan ağlayan izmir’in futbolu düşünecek hali kalmamıştı...
yunan işgal kuvvetlerinin türklere karşı mezalimi ve bundan cesaret alan izmirli rumların aşırı şımarıklıkları, izmir futbolunda bir anda rumları egemen kılıvermişti. panionios, apollon, pelops sahaları ile talebe çayırı tamamen rum takımlarına kalmıştı. onlar her hafta bu sahalarda kendi aralarında iddialı maçlar oynuyorlardı. bu hal, içleri kin ve öfkeyle dolu türk gençlerini üzüyordu. işte bunun sonucuyladır ki, altay kulübünün bazı futbolcularıyla izmir sultanisi’nin bazı futbolcuları bir araya gelerek ittihat ve terakki mektebi’nin (daha sonra dumlupınar okulu) karşısındaki bir binada idman yurdu adıyla bir kulüp kurmuşlardı. bu kulübün futbol takımı işte o işgal günlerinde rum takımlarıyla yaptığı maçlarda aldığı başarılı sonuçlarla mahzun gönüllere mutluluk serpiyordu.
idman yurdu önce yeşil-beyaz renkler altında kurulmuş, sonra formasını kırmızı üzerine beyaz kuşak şekline dönüştürmüştü. bu nedenledir ki rum gazeteleri idman yurdu’nun apollon ile yapacağı maçlar öncesinde “kırmızı-beyaz ile mavi-beyaz çarpışıyor” şeklinde haberler yayınlıyordu.
milli mücadele’nin büyük zafer ile sonuçlanması ve yunan ordusunun izmir’de denize dökülmesiyle kurtulan izmir, ancak cumhuriyetin ilanından sonra futbola tekrar dönebilmiş ve türkiye idman cemiyetleri ittifakı’nın kurulmasından sonra izmir’de türk takımları arasında “izmir futbol ligi” doğabilmişti. bu lig, 1923/1924 sezonunda başlamıştı.