güneş fenerbahçeyi yendi: 5-2 (4-1) beşiktaş galatasaraya galip: 2 - 1 (1 - 0)
milli küme maçları dün istanbul, ankara ve izmirde sekiz milli küme takımı arasında başladı. fikstür mucibince ilk haftanın müsabakaları bölgelerin kendi takımları arasında idi. bu itibarla ankarada harbiye ile muhafız, izmirde üçokla alsancak ve istanbulda da dört takım : fenerbahçe ile güneş, ve galatasaray ile beşiktaşı karşı karşıya geldiler.
milli küme maçları her üç bölgede çok geniş bir alâka ile karşılanmıştı. ankara ve izmir maçlarında toplanan 10 bini mütecaviz seyirci kalabalığına, dün stadyomu yollarına varıncaya kadar tıklım tıklım dolduran 11 bine yakın kalabalığı da katarsak 22 bine yakın muazzam bir halk kütlesinin maçlarda hazır bulunduğu anlaşılır.
istanbuldaki iki maç gösterilen alâkaya cevap verecek derecede hareket ve heyecan dolu olarak geçmiştir. neticede de dört klübümüzün son karşılaşmalarını ayni...güneş fenere karşı yaptığı likmaçında rakibini 4-2 yenmişti. bu sefer ayni galebeyi 5-2 ile tekrarladı. sonra beşiktaş hava kurumu finalinde galatasarayı şerefin attığı bir golle mağlûp etmişti. bu defa siyah - beyazlılar galebeyi 2-1 kendi taraflarına çektiler.
güneş rüzgârı kazanarak oynuyor. fener kalesini çabuk sardı. akınları bir müddet tutabilen haf hattından top aştı mı fener geri müdafaası allak bullak oluyor.. iki bek kalecinin burnunun dibinde âdeta bir saç ayak gibi yer almışlar. bu vaziyette de güneşin birer kişili akınları hemen en bariz tehlikeyi doğuruveriyor. 5 inci dakikada salahâddin çok uzaktan fakat serbest bir sağ voleyle topa o kadar hızlı vurdu ki gol ancak topun ağlara takıldığı zaman farkedildi. fikretin çok geri kalarak derinlemesine verdiği toplardan birini bülent kale içine götürürken cihat ayaklarına yatarak muhakkak bir gole mani oldu. yusuf da tehlikeyi uzaklaştırdı. cihat fikretin bir volesini bloke etti. fener şimdi açılmış iyi oynuyor. oyun da süratli.. niyazi bir orta yaptı. naci fevkalâde atarak beraberliği çıkardı. dakika 13. bir dakika sonra salâhaddinin pasını melih beki atlatarak kaleye hemen soktu. güneş - 2 fener 1. fikret iki pastan voleyi dışarı kaçırdı. fener rüzgâra rağmen for hattında iyi işliyor.
fikret in güzel kıvrılışını niyazi yakından dışarı salladı. güneşin her ferdi top üzerinde çok çabuk işliyor ve bazan o kadar yüksek futbol oynuyor ki zevkle seyrediyoruz.
fener müdafaası rebiinin bir hücumu karşısında evvelâ durdu. sonra iska geçti. dalıa sonra da adam tutamayınca melih bomboş fener kalesine giriverdi. dakika 21. güneş 3 - fener 1. bu sıralarda melih kaleci necdetle çarpıştı ve sakatlandı. sediye ile sahadan çıkarıldı. bu çarpışmada kat’iyyen kasıt yoktu.
güneş hücumları daima azami tehlike yaratıyor. fener, alıştığımız yardımı haf hattından hiç bulamıyor ve hücumlar yalnız geri kalan fikretin ayağından tanzim ediliyordu. bülent aldığı bir pası uzaktan solla ani çekti. cihat zamora gibi çifte plonjonla bu sayıya da mani oldu. güneş 10 kişi kalınca akınlar rüzgâra rağmen karşılıklı olmaya başladı. fakat fenerin naciden iyi işlememesi sağında bozuluveliyordu. 15 dakika fasıladan sonra melih oyuna girdi. niyazi şaban yer değiştiler. 43 üncü dakikada rebii esadı atlatarak kale ağzında topu murada geri verdi. murad da bekirin slavyaya attığı gol gibi demir gibi bir şütle topu necdetin elleri arasından 4 üncü güneş golü olarak ağlara taktı. vaziyet 4-1
ikinci devre:
rüzgârı arkalarına alarak başka bir tabiye ile çalışacak diye beklediğimiz fener, bu ağır ve açık farka rağmen kat'iyyen yenik mi bitirecekti? hayır!. haf hattı bilhassa aytan forvetle beraber aksayordu. fikretin açıktan getireceği fırsatlar iki üç defa cihadın ağlarını bulabilirdi. halbuki fenerbahçe birinci devrede rüzgâra karşı nasıl yer tuttu ise ve nasıl çalıştı ise öyle manasız oynadı. bu devrenin 35 inci dakikasını tek kale oynadı. fakat hücumu ezberci bir idare ile götürdüğünden sayı çıkaramadı.
naci daha ilk dakikalarda kale ağzında muhakkak bir golü cihadın müdahalesile kaçırdı. top kaleye girerken de faruk yetişip kafayla kurtardı. 5 inci dakikada güneşli niyazi sağ voleyle 5 inci güneş golünü de hiç beklenmiyen bir zamanda çıkardı.
oyun sertleşmişti. topa yerinde ayak koyamıyan fener müdafaası güneş forlarının faaliyetini durdurmak istediler. halbuki mağlûbiyetin esaslı âmilleri kendileri değiller miydi?hem de maç başlangıcındaki güzel ve zarif dostluk tezahürlerine ne kadar aykırı bir hava doğmuştu. her şeye rağmen fenerliler aradaki farkı azaltmak için ileri hatlarda canla başla uğraşıyorlardı.
30 uncu dakikada fenerli niyazi günün en güzel golünü attı. kale ağzına çok yükseklerden doğrulan topu gerilerden bir ok fırlar gibi yetişerek kafayla ağlara mıhladı. güneş 5 - fener 2.
bu sayı feneri biraz hızlı çalışmaya sevketti ise de güneşin cihat, reşat, faruk müdahalesi hakikaten birinci sınıf kurtarışlar yapıyordu. maamafih dakikalar ilerlese bile bir, belki de iki fener golü görmek ihtimal dahiline giriyordu.
38 inci dakikada farukun bir fener hücumcusunu favlsuz marke etmesini hakem penaltı ile cezalandırdı. bu muhakkak golü fikret tam kale ortasına yerden attı. milli takım kalecisi bu penaltıyı kolaylıkla kurtarabildi. ve çizgi üzerinde topa kapanarak bu üçüncü golü yaptırmadı. maç yağmurun çok arttığı ve havanın karardığı bir zamanda güneşin farklı galibiyetile nihayet buldu.
nasıl oynadılar?
güneşte; başta cihat olmak üzere faruk ve reşat hakikaten geçilmez bir ''seddi çin,, halinde büyük bir mania olarak dayandılar. haf hattı çok iyi değildi. bizim bu hattı daha muntazam seyrettiğimiz olmuştu. for hattı rebiinin üstad müdahalelerine lüzum bırakmıyacak şekilde randımanlı çalıştı ve muvaffak da oldu.
murat - niyazi bir feragat makinesi halinde takıma fevkalâde faydalı idiler. salâhaddinin şütleri de son senelerde memleketimize dadanan tapon avrupa takımları yüzünden mütehassir kaldığımız şiddet ve zarafette idi. melih ise modern futbolün - anlamamış dahi olsa - memleketimizde yegâne mümessili halinde en becerikli eleman olarak oynadı.