millî takım’m galler ile izmir’de yaptığı karşılaşma sırasında lise birinci sınıf talebesiydim. okulum eve üç durak mesafedeydi. neden yaptım bilmiyorum. belki de yeniyetmeliğin üzerime yapıştırdığı isyan havası hâlindeydim. o senelerde ne istersem yapabilirim diye düşünüyordum. belki de maçın televizyondan canlı yayınlanıyor olması cazip gelmişti. zira o devirde her maç televizyondan yayınlanmazdı. son bir iki dersi kırıp okuldan kaçarak eve gidip maçı izledim. meğer o gün talebenin çok korktuğu müdür muavini ziya bey nöbetçiymiş. ertesi gün okula gittiğimde ziya bey beni buldu. sinirli bir biçimde, ‘okul kaçağı, ayıp değil mi bu yaptığın, maç için okuldan mı kaçılırmış?’ diye bağırdı ve sağlam bir “osmanlı tokadı” yapıştırdı yanağıma. kıpkırmızı olmuş, arkadaşlarımın önünde azarlandığım için çok utanmıştım. bu benim askerlik dâhil, hayatımda yediğim yegâne tokattı.