mehmet yüce'nin, "idmancı ruhlar: futbol tarihimizin klasik devreleri: 1923-1952, türkiye futbol tarihi - ikinci cilt" kitabından;
türkiye’nin futbolda katıldığı ilk olimpiyat olmasa da en itinâyla hazırlandığı ve ümitli olduğu olimpiyat 1924’te tertip edilen paris olimpiyat oyunları’dır.
1924 türkiye futbol birinciliği müsabakaları futbol tarihimizi anlatan birçok kaynakta eskişehir’de yapıldı diye yazar. halbuki yukarıda bu turnuvanın ankara istiklâl sahası’nda icrâ edildiğini gördük. ( http://www.macanilari.com...hriye-192419247001--.html) bana göre futbol tarihi kaynaklarımız mezkûr turnuva ile eskişehir’de icrâ edilen milli takım seçme müsabakalarını karıştırıyor. 1924 paris olimpiyat oyunları için milli takım oyuncularını seçmek üzere antrenör william (billy) hunter tarafından eskişehir’de tertiplenen müsabakaları aşağıya yazıyorum:
paris olimpiyat oyunlarına seçme müsabakaları (eskişehir müsabakaları)
tarih...saat...takıml...sonuç...takım2
21 mart 1924 - 10:00 - istanbul muhteliti - 6-0 - eskişehir muhteliti 21 mart 1924 - 16:00 - istanbul muhteliti - 4-0 - ankara muhteliti 22 mart 1924 - - istanbul muhteliti - 3-1 - izmir muhteliti
milli takım paris’e, iskoç billy hunter’ın azimli çalışmaları neticesinde oldukça idmanlı bir surette hazırlanmıştı. mayıs ayının başlarında kuralar da çekildi. kura, matbûat âlemimizde talihsizlik olarak yorumlandı.
çekoslovaklara karşı türkler
“geçen hafta paris’te çekilen kurada futbolda talih, çekoslovaklara karşı türkleri çıkardı. 25 mayıs’ta icra edilecek bu müsabaka hiç şüphesiz bizim için pek ehemmiyetlidir. 23 millet arasında en kuvvetlilerine isabet etmişiz,..”
maç günü geldi çattı. istanbul spor matbuatı paris’te yerini aldı. mısırlıların da haberlerini ihmâl etmeyerek paris’ten en son haberleri verdiler okuyucularına...
türkler-çekoslovaklar
“talihin mağdurlarından olan bizler maçımızı görmeden iki gün evvel mısırlılar ile fransızları seyretmeye gitmiştik. stad dö paris’te (stade de paris) cereyan eden bu müsabakada mısırlılar büyük bir faikiyetle hasımlarını mağlup etmişlerdir. nihayet bizim maç günü yaklaştı. bir gece önce hepimizde heyecan hâkim... her gördüğümüz, her okuduğumuz türklerin pek fena bir netice ile mağlup olacağını bildiriyordu.
herhalde idmancılar gibi benim de gecem pek iyi geçmedi. ertesi sabah ispanya - italya maçını görmek için kolomb stadına (stade de colombes) binlerce meraklıyı taşıyan otokarların birinde ben de yer bularak gittim. futbolcularda fazla heyecan vardı. herkes pek suni olarak müsabaka ile alâkadar olmadığını hissettirmeye çalışıyor ise de vaziyetler sahte idi.
nihayet müsabaka saatlerine yaklaşıyorduk. meraklı akını bütün kolomb’a gelirken, biz stad berjer (stade bergeyre)’e gidiyorduk. bu stadın uzun çayırlı pisti futbolcularımızın pek de lehinde değildi. spor bilen, bilmeyen bütün türkler stadın muhtelif mevkilerine sıralanmışlar ve bunların etrafını da istanbul’un yadigârları rum, ermeni ve museviler almışlardı...”
muazzam yağmur altında türklerin, rumlann, ermenilerin ve musevilerin desteklediği milli takım, ilk partiyi biraz da şaşkınlıktan olsa gerek ikisi ofsayttan olmak üzere üç gol yiyerek tamamladı. ikinci parti faikiyet bizim takımdaydı. maneviyatı düzelen idmancılarımız bekir’in dört kişiyi geçerek yaptığı golle coşuyor lâkin çeklerin yine biri ofsayttan olmak üzere attığı iki golle ümidi kırılıyordu. talihsiz oyuncularımızı halk alkışlarken ve maç böyle bitecek zannedilirken, bekir yine harikalar yaratarak çek muavin ve müdafilerini yarıyor ve bu akma mani olamayan çek müdafaası penaltıya sebebiyet veriyordu. milli takım ilk resmi müsabakasından ikiye karşı beş golle mağlup ayrıldı. dünya meşhurları çekoslovaklardan belki beş gol yedik ama avrupa’da büyülü bir futbol oynayan ve herkesi hayran bırakan bekir de iki gol sıkıştırıverdi meşhurların kalesine...
türkiye idman mecmuası ise çeklerin bizim oyunumuz karşısında şaşırdığını ve “takımımızın muvaffakiyetli bir mağlubiyeti ile neticelenen bu müsabakanın, beynelmilel bir sahada aldığı şerefli bir mağlubiyetidir” diyordu. yani sizin anlayacağınız, futbol tarihimizin şerefli mağlubiyetleri çekoslovakya müsabakası ile başladı.