25 mayıs 1913'te iki kulüp arasındaki maç günler önceden tartışılmaya başlanmış, dönemin gazeteleri spor meraklılarını maça çağırmışlardı. kadıköy'deki maç büyük bir heyecanla başladı. fenerbahçe ilk yarı üç defa gole çok yaklaşmasına rağmen galatasaray'a gol atamadı. on dakikalık aradan sonra ikinci yarı başladı. fenerbahçe'nin kalecisi galatasaray karşısında devleşti. ikinci yarının sonlarına kadar iki takım da gol atamadılar. maçın sonlarında galatasaray'dan emin bülent bey soldan kuvvetli bir şut çekti. topu kaleci tutup, attı ama kale çizgisinin içinde mi dışında mı belli değildi. hakem reşid bey gol diyerek, topu orta saha çizgisine götürdü. işte o zaman kıyamet koptu. seyirciler çayırı istila etti. futbolcular, seyirciler, satıcılar, çoluk çocuk herkes birbirine karıştı. herkes, "gol oldu, olmadı" diye bağırıp, çağırıyordu. hakemin kararını değiştirmemesi üzerine iki fenerbahçeli oyuncu maçı terketti. ardından diğer fenerli futbolcular da sahadan çekildi.
günlerce tartışıldı sonraki günlerde hakem kararı, hakemin taraf tutup tutmadığı ve fenerbahçe'nin sahadan çekilmesi tartışıldı. galatasaraylılar hakemin iki penaltılarını vermediğini söylerken, fenerliler de hakemi suçluyorlardı. dönemin gazetelerinde şöyle bir yazı çıkmıştı: "her hakemin vereceği hüküm doğru olmayabileceği gibi bir hükmünde yanılgıya düşmüş olabilir. hakem reşid bey ciddi bir gençtir ve aynı zamanda bir sportmendir. binaenaleyh kendisini tarafgirlikle leke itham etmeyelim. ve biraz da onu dinleyelim: 'galatasaray'a iki defa penaltı vermek lazım gelirdi ki neticede gol olacağı muhakkak gibidir. hâlbuki böyle önemli bir maçta iki büyük kulübün böyle adi vesileden istifade etmelerine izin veremeyeceğimden frikik verdim ki gol yapılması kesin değildir. galatasaray benim bu hareketimden fenerbahçe'yi tuttuğuma hükmediyor' diyor".