alkaralar son iki hafta, oldukça kötü futbol oynayan iki takıma karşı oynadılar. geçen hafta mersin idman yurdu’na karşı etkili oynamalarına ve golü de bulmalarına rağmen sahadan bir puanla ayrılan kırmızı-siyahlılar, bu hafta da kâğıt üstünde güçlü ama sahada bir türlü organize olamayan trabzonspor’a konuk oldular.
mehmet özdilek mersin maçına göre ilk 11’de, sarı kart cezalısı olan el kabir yerine berat tosun ve campos yerine de tomic’i sahaya sürmüştü. maçın başından sonuna kadar trabzonspor oldukça etkisiz bir futbol ortaya koydu. çıkarken top kaptırdılar, organize olamadılar ve tehlikeli pozisyonlar yaratamadılar. buna karşılık gençlerbirliği, daha çok top tutan ve organize atak geliştirmeye çalışan takım görüntüsündeydi. ama sorun şuydu ki, topu ileriye taşıma konusunda oldukça pozitif hareketler yapsalar da bir türlü tehlikeli pozisyon üretemiyorlardı. böyle olunca maç 90 dakika vasat altında bir seyir izledi.
landel ve irfan ile birkaç önemli pozisyon yakalayan kırmızı şimşekler, topu bir türlü filelerle buluşturamadılar. sahada gözüme en çok çarpan futbolcu ise ataklara verdiği katkı ve başarılı verkaçlarıyla tomic oldu.
maç sırasında tanıl abiyle, sezon başında takıma katılan oyunculardan hangisinin göze batan bir özelliği olduğunu konuştuk. konuştuk dedim ama genelde muhabbetimiz sessiz ilerledi çünkü hiçbir cevap üretemedik!
bu arada aynı vasatlığıyla devam eden maçın son bölümünde trabzonspor iyice risk alarak peş peşe gol ayaklarını oyuna alırken özdilek, pozisyon üretebilecek tek adam olan irfan’ı çıkartıp yerine doğa’yı alarak oyunun tüm iplerini rakibinin eline verdi. bu dakikadan sonra tek kaleye dönen maçın uzatma bölümlerinde mehmet ekici’nin ante’ye de çarpan şutu hopf’u yanıltı ve gençlerbirliği sahadan puansız ayrıldı.
böylece oldukça kötü futbol oynayan iki takımdan sadece bir puan alarak kötü günler geçiren rakiplerimize (bu da bir tür istikrar aslında) ilaç olmaya devam ettik. oysa bu iki maçta kazanılması işten bile görünmeyen 6 puan, takımdaki tüm havayı pozitif yönde değiştirebilirdi.
görünen o ki, devre arasında takımda bir operasyon yapılarak yeni gelen birileri gönderilecek, yerine yeni başka birileri alınacak ve geçen hafta resmileşen kümede kalma hedefine ulaşmak için adımlar atılacak. sonra?
önce, geçen sezon sonundan bugüne kadar olanlar, sonra da sezon sonuna kadar bir üst paragrafta yazdıklarım yaşanacak. yani bir nevi “dön baba dönelim” durumu!