şiddet yok, hakaret yok, çevreye verilen bir rahatsızlık ve hasar yok.
ama polis buna rağmen üç genci gözaltına alıp, “sporda şiddet” kanununa göre işlem yapmak istiyor.
spor savcısı pankartlarda bir suç olmadığını söyleyince, kabahatler kanunu’na göre ceza yazıyor.
polis, kanunun suç saymadığı bir durumda bir “kabahat” uyduruyor ve demokratik protesto hakkının kullanılmasını engelliyor.
polisin kestiği bu ceza, büyük olasılıkla idare mahkemesine açılacak bir dava ile silinecektir ama mesele o değil.
sorun, polisin temel bir insan hakkı sayılan, avrupa insan hakları sözleşmesi ve tc anayasası tarafından korunan demokratik protesto hakkını, ifade özgürlüğünü engellemesinde.
bunu yapıyorlar ki başkaları da bu hakkı kullanmaya kalkışmasın!
bunu iki–üç polisin işgüzarlığı olmaktan çıkaracak şey de kuşkusuz ki içişleri bakanlığı’nın ve hükümetin bununla ilgili bir soruşturma yapıp, sorumluları cezalandırması olabilir.
sorumlular cezalandırılmalıdır ki, kimse keyfine göre temel hakların kullanımını engellemeye kalkmasın.
bakalım içişleri bakanlığı nasıl bir tutum takınacak.