ilk basımı 2001 yılında olan hakan dilek'in "mahallenin en şık abileri" kitabından;
suphi soylu: içindeymişik, yeşilmişik, sazmışık
arkadaşlarını hâlâ arayıp soruyor suphi. hatta fidanlık onun çabalarıyla arkadaşlarının buluşma kavşağı haline gelmiş:" geçen sene bir baktık on arkadaş yan yana gelmişiz. doyumsuz bir gündü. b. mehmet, muzaffer, nihat ve diğerleri buradaydı. güldük, söyledik."
şimdilerdeki şirketleşme çalışmalarının kulüpler açısından hem olumlu hem de olumsuz yanları var suphi'ye göre. olumlu yanlan var, çünkü kulüpçülük bir iki kişinin sırtında yürüyemeyecek bir şey. olumsuz yanı da kulüp-futbolcu ilişkilerinin şirket-müşteri niteliğine bürünecek olması: "türk insanının sürekli moral arayan yanı bunu kaldırabilecek mi? zamanla göreceğiz. dünyada bunun fevkalade örnekleri var;'
suphi konuşmamızın arasına hemen bir iki espri sıkıştırıveriyor: "1971 darbesinden sonra coşkun özarı'nın arabasıyla idmana gidiyoruz. radyodan askeri tebliğler okunuyor. tebliğlerden biri de ayı ve benzeri hayvanlann umuma açık yerlerde oynatılmayacağma dairdi. ben hemen atılıp 'coşkun abi, gökmen'i (özdenak) oynatırsan başın belaya girer!' dedim. gökmen arabanın arkasından üzerime atlamıştı."
"arap samim bir ara namaza sarmıştı. izmir'de kamp yaptığımız otelde biz onun odasında masaj yaptırıyoruz, o da köşede namaz kılıyor. bülent (ünder) pencereye çıkıp, arap'a doğru 'üüf! kızlara bak, üstsüz güneşleniyor.' dedi. arap elleri yüzünün yanında ayağa kalkıp sormuştu: nerede?"
13 nisan 1997 büyükdere, istanbul
not: suphi soylu 71-72 sezonunda galatasaray'a transfer olduğu için bu maça yazdım...