ezeli rakiplerin ilk randevusu olan müsabaka çok soğuk bir havada taksim stadyumu'nda oynandı.
tarihte bugün ilk fenerbahçe - beşiktaş müsabakası icra edildi. soğuk bir kasım öğleden sonrası oynanan bu hususi maçı kalabalık bir seyirci topluluğu izledi. neticede istanbul şampiyonu beşiktaş, fenerbahçe'ye dört golle mağlup oldu. bir başka deyişle, fenerbahçe beşiktaş'ı farklı bir biçimde mağlup etti.
esasında ilk fenerbahçe - beşiktaş müsabakası bir kaç sene evvel `oynanamayan' bir müsabakaydı. 1921 senesinde galatasaray'ın düzenlediği "galatasaray kupası" turnuvasının ikinci turunda çekilen kura sonucu bu iki kadim dost karşılaşacaktı. 21 nisan cuma oynanaması gereken müsabakada hariçten oyuncu oynatmak isteyen beşiktaş'ın bu arzusu turnuvayı düzenleyen galatasaraylılar nezdinde tasvip görmedi. böyle olunca da beşiktaş sahaya çıkmaktan sarf-ı nazar etti (vazgeçti). fenerbahçe de hükmen galip gelerek yarı finale yükseldi. 'bu turnuvayı da zamanı gelince neşredeceğiz.' (my)
oynanmayan maçtan bu yana köprülerin altından çok sular aktı. beşiktaş güçlendi. hatta öyle güçlendi ki; 1924 yazında düzenlenen istanbul birinciliği'ni kazandı. hem de güçlü kuvvetli galatasaray'ı iki golle yenerek. o turnuvada oldukça patırtılı gürültülü bir maç sonunda galatasaray'a 3-2 mağlup olan fenerbahçe, mezkûr maçı protesto ederek bir sonraki sezon için lige katılmadı.
işte bu ahvâl ve şerâit altında istanbul şampiyonu beşiktaş ile dönemin en kuvvetli takımı fenerbahçe taksim stadyumu'nda kozlarını paylaştı. gelin maçın bir bölümünü spor âlemi sütunlarından okuyalım:
"...bir çok kaçan golleri müteakip kale önünde vuku bulan bir faul, cafer bey'in sert bir burun şutu ile fenerbahçe lehine neticelendi. beşinci dakikada olan bu golü takiben; zeki bey ikinci, alaaddin bey de üçüncü golü kayda muvaffak oldular. ve birinci devre de bu suretle hitama erdi..."
devreyi sıfıra karşı üç sayıyla mağlup kapatan siyah beyazlı timin maneviyatı bozulmuştu. ikinci partide de çok iyi bir oyun ortaya koyduklarını söylemek güç. devamını yine dönemin en kuvvetli dergisi spor âlemi'nden okuyalım:
"...bu devrenin sonlarına doğru alaaddin bey'in sağdan verdiği şık bir pası hüsn-ü istimal eden (iyi kullanan) zeki bey'in golü cidden güzeldi. ikinci haftaymda (half time) üç kişi ile oyuna devama mecbur olan fener muhacim hattı oyuncuları talimsizlikten daha doğrusu sahanın müsadesizliğine naşi (dolayı) bir çok golleri kaçırdılar..."
fenerbahçe ile beşiktaş'ın bu müsabakası özellikle ali naci bey'in yazdığı akşam ile fenerbahçeli said tevfik bey'in sahibi olduğu spor âlemi'ni çok sevindirdi. müsabakadan sonra akşam; "gerçek şampiyon kimmiş" başlığı ile haberi verirken; spor âlemi de "maçtan sonra temas ettiğimiz fenerlilerin en büyük arzuları, galatasaray ve harbiye maçlarının bir an evvel icrası olduğunu söylemişlerdir." diyerek hem türkiye şampiyonu harbiye, hem de ezeli rakipleri galatasaray'a meydan okuyorlardı.
insanı iliklerine kadar donduran çok soğuk bir teşrinsani cuma günü beşiktaş ile fenerbahçe taksim topçu kışlası'nın avlusunda çarpıştı ve bu muazzam ehemmiyetli müsabaka, fenerbahçe'nin farklı galebesiyle hitam buldu.