dünya gözüyle 2006 dünya kupası uğur vardan | sokrates, mayıs 2015
bir yanda sevda, öte yanda korku. dennis bergkamp, lars von trier gibi isimleri de barındıran ‘uçaktan korkanlar derneği’ üyesi biri olarak 2006 dünya kupası’na ‘yerden’ gitmenin bir yolunu bulmalıydım. 21 haziran sabahı 07.00’de esenler otogarı’ndan atladım otobüse, yunanistan, deniz yoluyla italya, ardından avusturya derken yaklaşık 43 saatte ya da başka bir söylenişle gece 01.30 suları münih’e vardım. birlikte otel ararken aramızdaki samimiyet dozajının arttığı alman şoför günter, “saat oldu 02.30-03.00, günün ışımasına ne kaldı? ben zaten sabaha kadar çalışacağım, gel bende kal, otele para kaptırma” dedi. sabah da onun rehberliğinde ‘akreditasyon
merkezi’nin yolunu tuttum. meğer merkez allianz arena’nm yanıymış. en güzel hizmeti veren hızlı tren’le leipzig’deki arjantin - meksika mücadelesi için yola koyuldum.
dört saatlik bir yolculuğun ardından ‘doğu almanya’ topraklarına ayakbastım. şehirde küçük bir tur, stat çevresinde biraz meksikalı taraftarların yanında geçirilen zaman ama daha çok arjantinlililerle hasbihal derken basın merkezinin yolunu tuttum. içeri adım atar atmaz göz göze geldiğim jose luis chilavert’in ardından valderrama, batistuta gibi güney amerikalı büyük futbol figürlerinin kendi ülke gazetecileriyle ayaküstü söyleşilerine tanık oldum. peşi sıra stada yollandım. che’nin vatandaşlarıyla zapata’nın torunları arasındaki mücadele bir hayli zevkliydi, meksika marquez’le öne geçti, crespo’nun beraberlik sayısıyla mücadele uzatmaya taşındı. 97’de maxi rodriguez’in jeneriklik golüyle de arjantin çeyrek final biletini aldı. leipzig zentral’de oynanan bu maç ‘seyircilik kariyerim’deki ilk dünya kupası mücadelesiydi. ayrıca hâlihazırda lionel messi’yi (84’te saviola’nın yerine oyuna dâhil olmuştu) çıplak gözle izlediğim tek randevuydu. turnuvayı dört maçla kapadım ve 10 gün sonra türkiye’nin yolunu tuttum. bu kez aynı güzergâhı tersten kat ederek... değdi mi, değdi elbette. o gün bugün hep söylerim, dünyadaki tüm futbol organizasyonlarını almanlar yapsın.