5 kasım 1998’de beşiktaş kupa galipleri kupası 2. tur'unda inönü stadı’nda 22 ekim’de oslo'da 1-0 yenildiği maçın rövanşında, norveç'in valerenga takımıyla karşı karşıya gelecekti. maçı atv’den anlatacaktım, faik çetiner' de yorumlayacaktı. ve ilk yarıda müthiş bir futbol sergileyen siyah-beyazlılar oktay derelioğlu'nun iki ve tayfur havutçu'nun attığı gollerle ilk yarıyı 3-0 önde kapattı. bütün stat coşku içindeydi. goller art arda geldikçe faik çetiner de coştu ve ilk yarı biterken “beşiktaş artık çeyrek finali garantiledi diyebiliriz” deyiverdi. ben “faik çetiner öyle demeyelim de beşiktaş çeyrek final kapısını ardına kadar araladı” diyelim” dedim hay demez olaydım....
ikinci yarıda sanki o ilk yarıdaki beşiktaş gitmiş yerine başka bir takım gelmişti! valerenga, özellikle john carew'in etkili oyunuyla ikinci yarıda knut henry haraldsen, kjell kaasa ve carew’in attığı gollerle durumu 3-3 yaptı ve çeyrek finale yükselen taraf oldu. coşkuyla başlayan gece yerini kâbusa bırakmıştı. ne faik çetiner tek laf edebildi, ne de ben...
herkes büyük düş kırıklığı yaşıyordu inönü’de! hatta maçtan sonra bir taraftar beşiktaş’ın o zaman fulya’da olan tesislerinde kaptan mehmet özdilek’e ‘kaptan ben oğluma ne diyeceğim şimdi!’ diye dert yanıp, “o yattığında 3-0 öndeydik maç 3-3 bitti ve biz elendik diye yarın nasıl söyleyeceğim!” demiş, mehmet özdilek de çok üzgün ve bitkin bir şekilde, “çok özür dileriz, çok özür dileriz” diye fısıldayabilmişti! futbol elbette bir oyun ama bir maçın böyle kaybedilmesi hepimizi kahretmişti ve kariyerimde anlattığım en dramatik ve en çok üzüldüğüm karşılaşmaydı.