sene yanlış hatırlamıyorsam 1994’tü. atina’ya şampiyon kulüpler kupası final maçı barcelona-milan karşılaşmasını izlemeye gitmiştim. maçtan bir gün önce atina’nın şehir merkezi plaka'da, syntagma meydanında yemek yiyordum. genç, çekingen bir adam usulca yanıma yaklaştı ve “merhaba siz ömer üründülsünüz değil mi?" diye sordu. başımı ‘evet’ anlamına gelecek şekilde hafifçe salladım. genç adam “ben trt’den kerem öncel. yarın ki maçı anlatmak için buradayım, sizi tanıştığıma çok memnun oldum.” dedi. yanıma oturmasını işaret edip, konuğum olmasını istedim. ama o “teşekkür ederim, görüşürüz.” deyip uzaklaştı.
doğrusu garibime gitmişti, trt’nin bunca tecrübeli spikeri varken böylesine önemli bir maça, mesleğe yeni başlamış genç bir spikeri göndermiş olması!
sebebini ise ertesi gün atina olimpiyat stadı’nda bu genç adam maçı anlatırken hemen anladım. böylesine önemli bir maçı, hiç hata yapmadan anlattı. ve sesi çok değişikti, ne bileyim değişik ve güzel, çok yumuşak adeta kadife gibiydi...
(...)
ömer üründül
* * *
abd 1994 dünya kupası...
1994 dünya kupasını trt yayınlayacaktı. ve ben büyük hâyâl kırıklığı yaşıyordum. spor müdürümüz barbaros talı’ydı. abd’ye gidecek spiker kadrosu belli olmuştu ve kadroda ben yoktum. oysaki abd ye gitmeyi hak ettiğimi düşünüyordum. bana sadece o yıl atina’da oynanacak olan o zamanki adıyla ‘şampiyon kulüpler kupası’ final karşılaşması barcelona- milan maçını televizyondan anlatma görevi verilmişti! bunun meslek hayatımda yaşadığım en büyük hâyâl kırıklıklarından biri olduğunu düşünüyordum. sonraki yıllar bana öğretti ki; ‘abd’ye dünya kupası’na gidememek hiçbir şeymiş! ve ben daha pek çok pası gol yapamayacakmışım meğer! barbaros talı müdür a dü ama abd’ye gidecek spikerleri tansu polatkan belirlemişti.
yıllar sonra, türkiye spor yazarları derneğinin yalova’da gerçekleştirdiği bir seminerde tansu polatkan, o şampiyonaya beni göndermediği için üzgün olduğunu söylemişti. tansu ağabey,
okay’ı gönderip göndermemeyi çok düşündüğünü ama erdoğan arıkan'la aynı evde kaldığı için gitmemesi halinde çok üzüleceğini bu nedenle de okay’ın gitmesi kararını verdiğini söyledi.
ben konuşmayı çok uzatmadım, sadece ama ben gidemedim ve ben de çok üzüldüm’ dedim tansu polatkan a.
neyse, atina benim ilk yurt dışı seyahatim olacaktı ve ben bu seyahate yalnız gidecektim. atina’nın en meşhur alanı plakadır, gidenler bilir. restoranlar, barlar alışveriş merkezleri... atina’nın kalbidir adeta! ilk kez orada karşılaştık ömer üründül'le. bir şeyler atıştırıyordu, beni de masasına davet etti ama çekindim gitmedim. nereden bilebilirdim ki sonradan bu beyaz saçlı ve sakallı karizmatik spor yazarını, öz ağabeyim gibi seveceğimi ve futbolun keyifli, güzel yanlarını paylaşıp, sayısız maçta aynı mikrofonu paylaşacağımızı...
atina’da maç boyunca yanımdaydı ömer ağabey. milan 4-0’la ezdi geçti dönemin ünlü barcelonasını. milan’ı fabio capello, barcelonayı johan cruyff çalıştırıyordu. her iki takım da tam bir yıldızlar topluluğuydu. barcelona’da ünlü romario forma giyiyor, stoickhov, amor, guardiola, bakero, ronald koeman, zubizaretta gibi dönemin en önemli yıldızları oynuyordu. milan’ın da barcelona dan aşağı kalır yanı yoktu. massaro, saviçeviç, donadoni hücum hâttındaydı. boban, albertini, maldini, panucci ve fransızların en önemli oyuncularından desailly, mi-lan’daydı. massaronun ilk yarıda attığı iki gol ve milan’ın büyük baskısı, barcelona’yı adeta sahadan silmişti. ikinci yarıya da golle başladı italyan ekibi ve saviçeviç’in 47.dakikada attığı golle barcelona'nın gardı tamamen düşmüş ve milan adına bitirici vuruşu 58.dakikada desailly yapmıştı. kupa italya’ya gitmiş ve ben ankara ya dönüşümde tebriklerle karşılanmıştım. kariyerimdeki en önemli maçlardan biriydi milan- barcelona karşılaşması ve bu seyahatin en büyük artısı da ömer üründür ü yakından tanımam olmuştu...
abd ye gidememiştik ama “belki stüdyoda görev yaparız” diye düşünüyorduk; melih gümüşbıçak, melih şendil ve ben. meğer ne kadar iyi niyetliymişiz!
trt’den istifa ederek özel kanala transfer olan spiker ercan taner, dünya kupasına az bir zaman kala trt ye dönüş yapmıştı! spor müdürü barbaros tali, bizi değil eski ev arkadaşı ercan taner’i tercih etmişti yayınlar için. dünya kupası programını sunan ercan taner, yayınlar bittikten kısa bir süre sonra da tekrar özel kanala geri döndü. biz gol için pas beklerken, birileri topu tam doksana çakmıştı çoktan!