yaklaşık bir ay kadar önce, yani süper lig'e ara verilmeden önceki son maçımız olan beşiktaş maçını izlediğimizde çoğumuz, takımın artık oturduğunu ve ligin başında kaybedilen puanların ve sıkıntılı maçların artık geride kaldığını düşünmüştük. sonuçta önümüzde güzel günler vardı ve bu takım o gün oynadığı oyunu -rakip farketmeksizin- sahaya yansıtması durumunda alamayacağı maç yoktu. olgun puanları toplama zamanı gelmişti.
fakat özellikle defans bloğu çok iyi oturmuş ve tek eksiği oyun kurmak -da zorlanmak- olan ekibimizde, defans bloğunun -belkide- en sağlam adamının gönderilmesi, üstüne üstlük aynı blokta sakat ve cezalı oyuncuların bulunması, sezon başından beri nerdeyse hiç yan yana oynamamış bir defans bloğunun sahaya çıkmasını sağladı.
düşünsenize, sivasspor maçında sürekli defansta oynayan oyunculardan sadece traore vardı ve maç boyunca saç baş yoldu. nasıl yolmasın ki, sezonun ilk yarısında alıştığı oyun düzeni tamamen değişmişti. sonuçta defansta oynayan yeni oyunculara da suçu yüklememek gerek çünkü onlarda tıpkı sezon başında olduğu gibi yeni yeni adapte olacaklar takıma... bu artık bize 6 hafta mı kaybettirir, 8 hafta mı hep beraber göreceğiz!
sivasspor maçında 2-3 pozisyon hariç pozisyon üretemedik. bu da yetmezmiş gibi bir sürü pozisyon verdik. bunlardan birinde de kalemizde golü gördük.
bundan 1 ay önce "tamam olmuş" dediğimiz takımın yerinde dün yeller esiyordu. önümüzde çok çok önemli ve prestijli 2 maç var ve her zaman iyimser olmama rağmen sivasspor maçını izledikten sonra ne yazık ki iyimser olamıyorum! umarım erkan ve eren'in takıma dönmesiyle en azından defans bloğumuz biraz daha düzelir ve iki maçta da iyi şeyler yaparız.
dün sivasspor maçını izlerken, 90 dakika düşündüm ama oturmuş bir takımın en iyi işleyen bloğunun neden bozulduğuna hala bir cevap bulamıyorum...
son olarak söylemeden edemeyeceğim, dün sahada trore-risp ikilisi olsaydı, takım o saçma sapan golü yer miydi? ya da o kadar çok pozisyon verir miydik?