artık karşılaşmanın uzatma dakikaları oynanıyordu. sabri ceza sahasına ortaladı, hakan şükür indirdi, hasan kabze gelişine vurdu ve… galatasaray şampiyonluk umudunu son haftaya taşıyordu…
hasan kabze şampiyonluk ateşini yaktı. son yılların en çekişmeli şampiyonluk yarışlarından birine sahne oluyordu 2005/06 sezonu. fenerbahçe ezeli rakibi ve takipçisi galatasaray’ı kadıköy’de 4-0 yenmiş, buna rağmen sarı-kırmızılılar şampiyonluk yarışından kopmamış zirve takibini sürdürmüştü. son iki haftaya girilirken puan tablosundaher iki takımın da 77 puanı gözüküyordu. puan eşitliği durumunda ipi göğüsleyecek takım ise fenerbahçe olacaktı.
rakibi beşiktaş türkiye kupası finalinde fenerbahçe’yi 3-2 yenmeyi başarmış ve kupayı müzesine götürmüştü. çok değil kısa bir süre önce beşiktaş başkanı yıldırım demirören’in “biz kupayı alalım galatasaray şampiyon olsun” demeci çok konuşulmuş, özellikle fenerbahçe camiası bu sözlerden duyduğu rahatsızlığı açıkça beyan etmişti.
işte bu stresli atmosferde gitti galatasaray inönü stadı’na. maça atak başlayan da yine sarı-kırmızılılardı. özellikle ıliç ve necati’yle etkili olmaya çalışsalar da aradıkları golü bulamıyorlardı. dakikalar 43’ü gösterirken ıliç ceza sahasına girdi, cordoba düşürdü, hakem fırat aydınus beyaz noktayı gösterdi. galatasaray artık aradığı gole çok yakındı, ancak iki sene önce hakan şükür’ün kaçırdığı noktadan bu kez necati penaltıyı değerlendiremiyor ve takımını büyük bir fırsattan ediyordu.
ikinci yarıya daha etkili başlayan ve bunun meyvesini de çok geçmeden toplayan beşiktaş oldu. cihan’ın hatasında tümer topu kaptı, ceza sahasına girdi ve golünü attı. 52’nci dakika itibariyle kayseri erciyesspor karşısında önde olan fenerbahçe bu maçı da beşiktaş’ın kazanması halinde şampiyonluğunu ilan ediyordu! tümer bir ay sonra formasını giyebileceği yeni takımının şampiyonluğuna yardım edebilecek miydi?
galatasaray teknik direktörü erik gerets oyuna müdahale etmenin zorunlu olduğunu düşünüyor ve necati’nin yerine hasan kabze’yi oyuna sürüyordu 61’de. bu değişiklik kısa süre içerisinde etkisini gösteriyor, hasan kabze 64’te ceza sahası dışından düzgün bir vuruşla maça dengeyi getiriyordu. artık durum 1-1’di, ancak bu skor da galatasaray’ın işine yarayan bir sonuç değildi. sarı-kırmızılılar bu maçtan mutlak galibiyet istiyordu.
ve işte bütün galatasaraylılar’a bir ömür gibi gelen o an… galatasaray varını yoğunu ortaya koymuş tüm hatlarıyla beşiktaş kalesini abluka altına alıyordu. sabri ceza sahasına doğru ortaladı, kaptan hakan şükür topu indirdi. hasan kabze önüne düşen topa gelişine vurdu ve inönü’de hayat durdu. top mermi gibi beşiktaş ağlarına giderken galatasaray da bir mucizenin ilk adımını atmış bulunuyordu.
O sene gelen 16’ncı şampiyonluğun mimarlarından hakan şükür bu maçla ilgili anısını şöyle anlatacaktı: “maç içinde dua etmeye başladım. allah’ım sen bizi mahçup etme, emeklerimizi boşa çıkarma, eğer şampiyon olamayacaksan bu iş burada bitsin diyordum. çok şükür ki hasan kabze o golü attı ve şampiyonluk ipini göğüsledik”.