takımımın çeşitli mevkilerinde oynadıktan sonra bir maçta nihayet kaleci de olmuştum. 11 mayıs 1952’de istanbulspor’u 5-0 yendiğimiz maçta kalecinin sakatlanması üzerine kaleye geçtim. bunun sebebi o zamanlar sakatlanma bile olsa oyuncu değiştirmenin yasak olmasıydı. takımlar maç bitene kadar başka oyuncu almadan oynarlardı. böylece vefa takımında on bir mevkide oynayarak belki dünyada bir ilki gerçekleştirdim. ertesi günü bir gazeteci şöyle yazmıştı: “kaleye galip geçti - vefa kaptanı istanbulspor forvetlerinin şut ve şandellerini kurtarırken kaleciliğe de pek yabancı olmadığını gösterdi.” oyunu idare eden rahmetli hakem feridun kılıç da bir kurtarışımdan sonra, “hakiki kaleci gibisin kaptan,” demişti.