türkiye'den feslerle dönen belçika şampiyonunu brüksel hava alanında 40-50 kişi karşıladı
"f. bahçe bütünü ile orta bir takım"
başkan roosens ise aşırı iyimserlik karşısında, "her maçta kaybetmek ihtimali mevcuttur" dedi
mişel perlman brüksel'den bildiriyor
istanbul’dan gelen uçak perşembe akşamına doğru müthiş bir yağmurdan yeni sıyrılmış, güneş altında ışıl ışıl parlayan brüksel hava alanına indiğinde anderlecht onbirini ancak 40-50 kişilik bir kalabalık karşıladı. kalabalığın çoğunluğunu da mor - beyazlı takıma, türkiyeye kadar refakat eden ve uçak merdiveninden, başlarında kırmızı feslerle inen taraftarların bekleyen esleri ile yakınları teşkil etmekteydi. hasılı, ne bayraklar dalgalandı esen hafif rüzgârda, ne de yaşa sesleri ortalığı kapladı.
yalnız fenerbahçe futbolcularının bilmeleri gereken bir husus var, belçikalı sporcular ile idreciler, fazla konuşmak ve özellikle açık konuşmak istemiyorlar, önümüzdeki maç için. ancak milliyet muhaberinin karşısındaki turumlarınınve pek kısa demeçlerinin altında, gelecek çarşamba'nın karşılaşması çerçevesinde, kendilerine olan aşırı itimadları seziliyor. hem de iyice.
diğer taraftar brüksel'deki maçta, anderlecht'in istanbuldakinin tam aksine, aşırı hücumcu bir taktik tutturup, fenerbahçenin enerji kaynağını eritmeye çalışacakları da iyice anlaşıldı artık.
hava alanında, gümrük muameleleri devam ederken, kendisi ile görüştüğüm anderlecht başkanı roosens, türk futbolcuları ile seyircilerinin centilenliğini bilhassa övdükten sonra dedi ki, «fenerbahçe fena oynamıyor. biz beklenen oyunu çıkaramadık. ama şimdiye kadar olduğu gibi, hariçte güzel oynayıp, elenmektense, bu şekilde oynayıp, durumu sağlama bağlamayı tercih ettik. burada büyük fark olur mu bilmem, ama kazanmak için oynayacağımla muhakkak.»
belçika basınının aşırı iyimser tutumu karşısında ise başkanın tepkisi şu:
«- konuşsunlar bakalım. her maçtan evvel kaybetme ihtimali daima mevcuttur. sonra, topu oynayan onlar değil ki..»
nihayet fenerbahçe forvetinin kısırlığını kabul etmiyor bay roosens, bu husustaki fikrini şu cümle ile özetliyor: «- onlar beceriksiz değildir. asıl biz gol atmalarına müsaade etmedik.»
antrenör sinibaldi'ye gelince, her iki takımın da iyi bir oyun çıkarmaya gayret ettiklerine kani olmakla beraber, mithatpaşa sahasından da müşteki mi, müşteki:
«-bitim için bir hayli dezavantajlı oldu.» diyerek, hemen ilâve ediyor: «- fenerbahçe'de tekniği iyi elemanlar var. buradaki maç için tahmine girişmek güç. işi mantığa vurusak, kazanmamız lâzım tabiî. fenerbahçe bütünü ile orta bir takım, ama hiç bir şey belli olmaz brükselde. bir maçın, peşinen kazanıldığını hiç gördünüz mü? şaunu da söylemek isteriz ki, fenerbahçelilerin ve türk seyircisinin sportmenliği, bizleri ziyadesiyle mütehassis etti.»
cuma günkü rcesport gazetesi ise, «verhlest'li savunma hattı kontrataklarını yerine getirdi. şimdi eseri tamamlamak, sporting forvetine dürüyor» şeklinde bir manşet atmıştır. gazetenin istanbuldâki maçı izleyen muhabiri, ikinci karşılaşmada, fenerbahçe forvetinin kontrataklarla belki de daha tehlikeli olabileceğini belirtmekte ve şerefin de takımda yer alacağını kaydettikten sonra, «dolayısiyle sporting dikkat ederek körü körüne hücuma geçmesin» demektedir.
istanbuldaki maçta yerini siyahi clalunda'ya kaptıran hanon, perşembe günü uçaktan iner inmez doğruca kulüp stadının yolunu tutmuş ve kendi kendine antrenman yapmıştır. çarşamba akşamı takımda oynaması, kuvvetle muhtemeldir. muhtemel bir ücüncü maça gelince, lüzum hâsıl olduğu takdirde 13 ekim'de münih veya frankfurt'ta oynanacaktır. tarih kat'i olmakla beraber, şehir hususunda bir anlaşmaya henüz varılamamıştır fenerbahçe - anderlecht maçı önceki gece belçika televizyonunda tam olarak gösterilmiştir
liege'nin avrupa kupa galipleri turnuasında ingiltere’nin cardiff takımını 2-1 yenmesi bile, fenerbahçe - anderlecht maçı kadar ilgi görmemiştir. belçika gazeteleri, spor yayınlarının hemen hepsini istanbul'da oynanan maça tahsis etmişlerdir. bu arales sports gazetesi, «f. bahçe'nin kuvvetli bir ekip olduğunu belirtmiş ve istanbul'daki maçın belçika şampiyonu için zor şartlar altında geçtiğini belirtmiştir.» «les sports» yazarı yazısına şöyle devam etmektedir: «anlaşılmaz şekilde saha maçtan evvel sulanmıştı. esasen toprak olan mithatpaşa'nın zemini bir çamur deryası haline gelmişti. belçikalı şampiyonlar fenerbahçe'den başka bir de çamurla mücadele etmek zorunda kaldılar.»