türkiye’de futbol ve siyaset denince akla gelen ilk isim hiç kuşkusuz başbakan recep tayyip erdoğan'dır. 15 yıl boyunca profesyonel futbolculuk yapan erdoğan’ın futbol hayatı kasımpaşa sokaklarında başladı. erdoğan daha sonra istanbul imam hatip lisesi, camialtıspor ve iett spor’da formi giydi. futbol ve siyaset dendiğinde akla erdoğan’ın gelmesi yalnızca futbolcu geçmişinden kaynaklanmıyor. türkiye siyasi; tarihinde futbolculuk yaptıktan sonra siyasete geçerek başbakan, bakan ve milletvekili olan onlarca isim var. bu isimlerin hiçbiri bugüne kadap futbol-siyaset ilişkisini çağrıştırmadı. edoğan’ın parti teşkilatına “futbol kulüplerini ele geçirin” talimatı verdiği çeşitli spor yazarları tarafından azıldı. ancak örnek olsun diye de bu talimatı en iyi kendisinin yerine getirmesi beklenmezdi. erdoğan’ın başbakan olmasından sonra kendisiyle ilişkisi olan kasımpaşaspor, siirtspor ve de pazarspor büyük bir yükselişe geçti. şimdi mücadele ettikleri liglerde üst sıralarda olan bu kulüplerin başarılan yalnızca sahalarla sınırlı kalmadı. üç kulübün de ekonomik kaynakları inanılmaz boyutta arttı. erdoğan’ın iktidarda olduğu sürede bu üç takımın sırayla süper lig’e çıkmalarına spor otoritelerince kesin gözüyle bakılıyor.
başbakandın ilk göz ağrısı: kasımpaşaspor
türkiye’nin en eski kulüplerinden biri olan kasımpaşaspor’un en büyük şansı şimdi başbakan olan recep tayyip erdoğan’ın bir dönem bu takımda oynamasıdır. istanbul’un haliç kenarında yer alan kasımpaşa’nın 1910’lu yıllarda iki futbol takımı vardı: altundağ ve terbiye-i bedeniye kulübü. iki kulüp 1921 ’de altundağ adı altında birleşti. renkleri de lacivert-beyaz oldu. iki yıl sonra bu kez kulübün adı kasımpaşaspor olarak değiştirildi.
aynı yılın sonunda küme düşmesiyle adı yeniden altundağ olarak değiştirilen takım, 1938-1939 sezonunda yeniden birinci lig’e yükseldi. bunun üzerine kulübün adı da tekrar, bir daha değiştirilmemek üzere kasımpaşaspor yapıldı. 1944-1945 sezonunda ikinci lig’e düşen takım, bir sonraki dönem yeniden birinci lig’e çıktı.
bir dönem mahalli liglere kadar düşen kasımpaşaspor, daha sonra liglerin statüsünün değişmesiyle ikinci lig’de mücadele etmeye başladı. sonra kapısına kilit vurulacak duruma geldi; ancak 2002 yılında akp’nin iktidara gelmesiyle kasımpaşaspor’un önü birden açıldı. bunun nedeni 1970’li yıllarda kasımpaşa’da santrfor olarak futbol oynayan recep tayyip erdoğan’ın başbakan olmasıydı.
kasımpaşalı olan erdoğan iktidara gelir gelmez takımına sahip çıktı. kulübü her fırsatta ziyaret eden erdoğan söz futboldan açıldığı her yerde de kasımpaşaspor’un kendisi için ne kadar önemli olduğunu anlatıyor.
bunu söyleyen ülkenin başbakanı olunca, kasımpaşaspor’un adı da “başbakan’ın takımı” oldu. bu da karşı takım için her zaman baskı unsuru olmuştur. başbakanın takımı olma fırsatını iyi kullanan kasımpaşaspor yöneticileri de her maçta erdoğan’ın dev posterini açıyor.
kasımpaşaspor’un başbakan erdoğan’ı karşı takım üzerinde baskı unsuru olarak kullanmasının en enteresan örneği boluspor’la yapılan şampiyonluk maçı öncesinde ve maçta yaşandı.
üçüncü lig’in üçüncü grubunda şampiyonu belirleyecek maç istanbul’da kasımpaşaspor ile bolusspor arasında oynanacaktı. maçtan bir hafta önce kasımpaşaspor yönetimi, bolu valisi ali serindağ’a bir yazı gönderdi. yazıda “başbakan recep tayyip erdoğan’ın kasımpaşalı olması ve kulübümüze yakınlığı nedeniyle, karşılaşmada kasımpaşaspor’a küfür edilmemesi için gerekli önlemlerin alınmasını istiyoruz,” deniliyordu.
bunun üzerine panikleyen vali ali serindağ, il spor güvenliği komisyonu’nu acil toplantıya çağırdı. toplantıda görüş belirten boluspor yöneticileri, taraftarlarının bugüne kadar hiçbir taşkınlık ve kavga olayına karışmadıklarını belirterek, bu yazının bolusporlulara bir gözdağı verme girişimi olduğunu söylediler. ancak, vali ve toplantıya katılan diğer kamu yöneticilerinde yine de büyük bir endişe vardı.
yazı açıkça bolu halkını tedirgin etmişti. ve, maç günü geldi. on bin kapasiteli kasımpaşa stadı’nda bolusporlu taraftarlar için daha önceden beş yüz kişilik yer ayrılmıştı. bu biletleri satın alan bolusporlu taraftarlar on beş otobüsle istanbul’a gelmişti.
maç saati yaklaşmasına karşın polis, bolusporlu taraftarları stada almadı. polis yetkilileri, önce kasımpaşaspor taraftarlarının stada gireceği konu,.unda talimat aldıklarını söyledi. ayrıca, beş yüz değil iki yüz elli boluspor taraftarının stada alınacağını belirtiler. devreye giren boluspor başkanı necip çarıkçı’nın çabaları sonuç vermedi. kasımpaşaspor’a para ödeyerek bilet alan iki yüz elli taraftar saha dışında bırakıldı,
sahaya ilk çıkan boluspor futbolcularına ve teknik heyete, kasımpaşalı seyirciler yabancı madde attı. statta neredeyse her kasımpaşalı taraftarın elinde meşale ve konfetiler vardı. yasak olmasına karşın kasımpaşalı taraftarlar ellerinde meşalelerle hiçbir zorluk çekmeden stada alındı.
stada her maçta olduğu gibi yine başbakan erdoğan’ın dev posteri asıldı. maçı istanbul büyükşehir belediye başkanı kadir topbaş da izledi.
maç boyunca kasımpaşalı taraftarlar, bolusporlu futbolculara küfür etti. atmosferi birden değişen maçta, bolusporlu futbolculara ilk önce kasımpaşalı top toplayacıları, ardından da taraftarlar saldırdı. olaylarla ilgili yalnızca bir kasım-paşalı taraftar gözaltına alındı. o da daha sonra hemen serbest bırakıldı.
sonunda maçı kasımpaşaspor 2-1 kazandı. kasımpaşasporlu yöneticiler gönderdikleri yazıyla başbakan erdoğan’ın adıyla boluspor üzerinde baskı kurdular. ardından yineplrşı takımın seyircisini pasifize ettiler. hakemin aleyhlerine düdük çalmaya korktuğu kasımpaşaspor, maçı alarak ikinci lig’e çıktı.
başbakanın takımı olması nedeniyle kasımpaşaspor’un maçları medya tarafından sürekli takip ediliyor. spor sayfalarında sürekli kasımpaşaspor’la ilgili haberler yer alıyor.
devletin resmi kanalı trt de sürekli kasımpaşaspor’un maçlarını izliyor. maçlar istanbul’da oynandığı halde maçı izleyecek kameraman ve muhabir ankara’dan gönderiliyor.
akp iktidarının kasımpaşaspor’a faydası yalnızca yeşil sahalarla sınırlı kalmadı. ekonomik kaynakları da sürekli arttı. galatasaray gibi köklü ve şampiyonluk mücadelesi veren bir takım parasızlık nedeniyle neredeyse deplasman maçlarına gidemeyecek durumda kalırken, kasımpaşaspor’un ise hiç borcu yok. hatta futbolculara transfer bedellerinden fazla para ödeniyor. bu özelliği nedeniyle de belki de dünyada borcu olmayıp aa alacağı olan tek kulüptür.
başbakan erdoğan’dan sonra kadir topbaş’ın önce beyoğlu ardından istanbul büyükşehir belediye başkanı olması kasımpaşaspor’un kasasını paralarla doldurdu. kasımpaşaspor kulübü başkanlığı da yapan topbaş, beyoğlu belediye başkanlığı yaptığı 2003 yılında taksim meydanı’ndaki beş dönümlük arsayı otopark olarak işletmesi için kasımpaşaspor’a verdi.
50 yıldır tartışması bitmeyen taksim’e cami projesi için düşünülen arsanın üçte ikisi vakıflar genel müdürlüğü’ne gerisi ise ziraat bankası’na ait. vakıflar genel müdürlüğü, cami yapımı için kendi payını erdoğan’ın istanbul büyükşehir belediye başkanlığı döneminde taksim cami yaptırma demeği’ne verdi. dernek, cami yaptırmayınca arsayı kasımpaşaspor’a kiraladı. ancak, kasımpaşaspor arsanın tamamını yani ziraat bankası’na ait olan kısmını da otopark olarak kullanmak istiyordu.
bunun üzerine beyoğlu belediye başkanı kadir topbaş, bankaya başvurarak “mafya zaman zaman arsayı otopark olarak kullanıp çevreyi rahatsız ediyor. belediyenin araçları için kullanmak istiyoruz” dedi. topbaş’ın burayı koruma ve satıldığında arsayı boşaltma taahhüdü üzerine ziraat bankası, belediye araçları için kullanılmasına izin verdi.
izni alan topbaş, belediye araçları yerine arsayı otopark olarak kullanılması için kasımpaşaspor’a verdi. üstelik arsanın sahibi ziraat bankası’ndan hiçbir onay almadı.
yüz elli araç kapasiteli otoparkta araç başına bir saate kadar on, üç saate kadar ise 15 milyon lira alınıyor. her gün yalnızca yüz elli araç girdiği ve üç saatten az kaldığı varsay ılırsa günlük geliri 2 bin 225 ytl’yi geçiyor. yıllık bazda ise bu gelir milyonlarca ytl’yi buluyor. ancak taksim’in göbeğindeki yüz elli araç kapasiteli otopark, her gün tıka basa doluyor. özellikle de hafta sonları otoparkın önünde uzun kuyruklar oluşuyor. bunca gelire karşın kasımpaşaspor arsanın sahibi ziraat bankası’na hiçbir ücret ödemiyor.
kasımpaşa’nın sahibi olduğu tek otopark taksim meydanı’ndaki bu arsa değil. kulübün, kasımpaşa’nın en değerli caddesi bahariye’de de otoparkı var. yüz otuz araçlık olan otoparktan yine yılda trilyonlarca lira gelir elde ediliyor.
beyoğlu belediye başkanlığı döneminde kasımpaşaspor’a ücretsiz olarak iki arsayı otopark kullanması için veren topbaş, istanbul belediyesinin başına geçince, kulübe rant aktarımını daha da büyüttü.
topbaş, istanbul büyükşehir belediyesi bütçesinden kasımpaşaspor’a beş yıldızlı ve göz kamaştıran bir kompleks yaptırdı. 11 trilyon liraya mal olan kompleks türkiye’nin sayılı tesisleri arasında yer alıyor.
ön bin kişi kapasiteli stadyumun yer aldığı beyoğlu spor kompleksi’nde iki de kondisyon merkezi bulunuyor. içinde kapalı spor salonu ve kapak güreş salonu olan kompleksin ait katına da dükkânlar yapıldı.
bununla yetinmeyen topbaş, kompleksin otoparkının işletmesini de kasımpaşaspor’a verdi. daha önce de belediyeden iki otopark alan kasımpaşaspor’un gelirleri bugün neredeyse beşiktaş ve fenerbahçe’nin gelirine denk. kasımpaşaspor’un bütçesi, süper lig’deki dört büyükler hariç diğer tüm takımlardan daha büyük.
tüm bu yatırımlar ve siyasi müdahaleler kasımpaşaspor'u sahaların favori takımı haline getirdi, 2004 yılında üçünçü lig üçüncü grup’ta mücadele eden kasımpaşaspor, olaylı geçen boluspor maçım kazanarak ikinci lig’e yükseldi. 2004-2005 sezonunda ikinci lig b kategorisi birinci grup’ta yer alan kasımpaşaspor, burayı lider olarak bitirerek yükseli me grubuna kaldı. yükselme grubundan da lider olan kulüp 2006-2007 sezonunda ikinci lig a kategorisi’ne yükselecek. ardından da süper lig’e.