aslında özal döneminin atmosferi darbeci paşalar tarafından oluşturuldu. toplum yapısını tamamen değiştiren 12 eylül 1980 darbesi futbol sahalarına da yansıdı. hem de daha önce görülmemiş faullerle.
kenan evren başkanlığında yönetime el koyan beş paşa da sıkı birer futbol fanatiğiydi. dördü fenerli, biri galatasaraylıydı. kuşkusuz, beşiktaşlılar buradan kendilerine sevinebilecekleri bir pay çıkarabilirler. futbolla çok içlidışlı olan darbeci paşalar, hemen futbolun yapısına müdahale ettiler. beden terbiyesi müdürlüğü’nün başına albay yücel şeçkiner getirildi. futbol federasyonu başkanlığı’na da yılmaz tokatlı konuldu. böylece futbol askeri usullerle yönetilmeye başlandı.
paşa emriyle ankaragücü birinci lig’de
futbolun yeni patronları darbeci paşalar olunca, oyuna müdahaleler de gittikçe komik hal almaya başladı. paşalar, futbolcuların saçından sakalına kadar her şeye karışıyorlardı. özellikle kenan evren’in kupa vereceği maçlara hiçbir futbolcu sakallı çıkamazdı.
federasyon başkanı yılmaz tokatlı, bir cumhurbaşkanlığı kupası maçı öncesi fenerbahçeli onur’a evren’in sakal konuşunda çok hassas olduğunu hatırlatıyor. bunun üzerine onur hemen gidip sakallarını kesiyor. ancak, fenerbahçe o maçta trabzonspor’a 2-0 yenildi.
(...)
evren’in talimatlarının yanı sıra askeri federasyonun aldığı kararlar vardı. bunlardan biri yabancı futbolcuların transferleriyle ilgiliydi. federasyon, yabancı transferlerini serbest bıraktı! ama bir şartla: bu futbolcular türk asıllı yabancı olacak.