önemli bir 3 puanı dün istanbul'da bıraktık. hedef olarak belirlediğimiz uefa kupasında belkide en büyük rakibimize 3 puan kaptırdık. beşiktaş daha önceki nerdeyse tüm maçlarında rakip takımlar tarafından çok baskı yiyor ve sahasına hapsoluyordu. dünkü maçta gençlerbirliği'nin ilk dakikadan itibaren beşiktaş'ı sahasına hapsedip gol ve goller bulacağını düşünüyordum oysa gençlerbirliği'nin, fenerbahçe maçına göre defans oyuncularını daha çakılı oynatması, özellikle ayman'ın defansa yakın oynaması, lig başından beri sağ kanatımızda oynayan erhan güven'in erken sakatlanması ve oyunumuzun temposunu sürekli arttıran uğur'un "maçta olmaması" nedenleriyle beşiktaş üzerimize çok kolay baskı kurdu. uzaktan yediğimiz gol takımımızı biraz daha baskılı oynamaya yönlendirdi.
özellikle maçın ikinci yarısında her şey istediğimiz gibi başladı. tempoyu arttırıp maçı beşiktaş sahasına yıktık, bir de gol attık ama gereksiz bir pozisyonda verilen penaltı (olup olmadığını tartışmıyorum) takımın tüm dengesini bozdu. oysa penaltı olmasa risk alacak bir beşiktaş'a 2. golü atmamız bence çok zor olmayacaktı.
sezon başından beri çaldığı toplarla oyunu hareketlendiren ve takımına pozisyon yaratan ayman, orta sahadan daha geride oynadı. skoko'nun gidişinden beri yaşadığımız oyunu yönlendirecek ve takımı yönetecek lider bir oyuncumuzun olmamasına bir de bu eklenince ataklarımız iyice azalıp oyunumuz kısırlaştı. bir diğer husus oyunumuzu sol kanattan çıkışları ile sürekli hareketlendiren, oyunumuza tempo getiren ve haftaiçi gelecek sezon fenerbahçe ile anlaştığını açıklayan uğur boral'ın yerlerinde yeller esmesiydi.
bir başka husus ısaac'in rakip savunma içinde kaybolup gitmesi ve nerdeyse 90 dakika boyunca hiçbir artı hareketi olmamasıydı. youla rakip defansın markajı altında oynarken sürekli kanat ve yer değiştirerek hem rakip defansın yapısını bozar hem de süratiyle pozisyon yaratırdı oysa ısaac çok "toy" olmasından ya da yanında uyum sağlayacak bir forvet olmadığından yalnız kalıyor. bir de hareket etmeyince rakip savunma içinde kaybolup gidiyor. ısaac'in biraz daha hareketli olması gerekiyor.
defans'ta özellikle risp her zaman olduğu gibi takımın en iyisiydi. bu yılki en iyi transferimiz olduğunu bir kere daha gösterdi ve bence tecrübesiyle "genç" takımımıza çok iyi örnek olacak bir oyuncu. keşke böyle tecrübeli bir de forvet bulabilsek.
haftaya önemli bir kayserispor maçı var. aldığımız yenilgiyle bu maçın önemini çok ama çok arttırdı. umarım haftaya kazanırız ve iki hafta rotarlıda olsa yükselişe başlarız...