herşey o kadar hızlı oluyor ki, nerdeyse her üç günde bir gençlerin bir maçını izlemekten tüm maçlar birbirine karıştı :o) italyada parma maçı bitiyor aklımızda 19 mayısta parma maçı var gelsede izlesek derken parma maçını izliyoruz bir gün sonra valencia çıkıyor 4. turda valencia maçı gelsede izlesek diye beklerken valencia da geliyor 1.0 yeniyoruz hemen ardından kupada fener maçı var gelsede izlesek derken sonunda o günde geldi ve gençler için bu yıl çok ama çok önemli bir 90 dakikadan sonra hem uefada hem türkiye kupasında yine gülen taraf gençlerimiz oldu.
ersun hoca ve gençlerli futbolcular bize bir kere daha muhteşem bir gece yaşattı. bir önceki yazımda bu maçtan çok ama çok fazla şeyler beklediğimi yazmıştım. tam anlamıyla son zamanların en çekişmeli, ve en heyecanlı maçı oldu.
gelecek yıl uefa kupasına gitmek için önümüzde sadece bir maç kaldı o da geçen yılda finalde karşılaştığımız trabzonspor.
gençlerbirliği maça 4-5-1 şeklinde başladı. yani 4'lü defans ve ileride youla'yı bırakarak maça başladı. tıpkı parma ve valencia maçlarında olduğu gibi.
maçın ilk dakikalarında kıran kırana bir denge savaşı vardı. youla ardarda 2 kere kaleci ile karşı karşıya gelirken topları dışarı hedefledi.
gençler defansı "kadıköyde hiç boşu yok" denen nobre ve bir hafta önce ankara'da bir ölçüde fener'i ipten alan van hooijdonk'u ve diğer tüm fener ataklarını önce ortasahada ardından da defansta öğüttü.
ilk yarının sonlarına doğru mücadeleciliğini gösteren ali tandoğan ayağında çok top tutan kemal'i cezalandırırcasına topu kaptı ve gençlerin ilk golünü tomas'ın ters vuruşuyla sağladı.
ikinci yarıda ise muhteşem bir maç başladı. fener'in bastıracağını düşündüğüm ilk 10 dakikadan sonra skoko'nun muhteşem golü farkı ikiye çıkarttı tam rahatlamışken tuncayın golü 2.1 e getirdi maçı.
bu dakikada ersun'yanal 4'lü defansın ortasındaki ümit'i oyundan alıp forvet veysel'i oyuna soktu. böylece takım 3-5-2'ye döndü.
ardından ali tandoğan'ın füzesi ve 85 de de aynı güzellikte van hooijdonk'un golü. maça tekrar büyük bir tempos kaznadırdı ama uzatmalarda mustafa tekrar skoru 2 farka taşıdı ve maç 4.2 gençlerin üstünlüğü ile bitti.
defalarca yazdım ama gençler bir kere daha motive olduğu maçlarda ne kadar başarılı olduğunu bir kere daha gösterdi.
maçta özellikle gençlerlilerin van hooijdonk'un frikiklerinde baraj kurmaması son derece ilginçti.
maçta en çok çekindiğim mehmet yozgatlı bir hava topu mücadelesi sonucunda yere düşerken ayağını burktu ve (sanırım 2 hafta sahalardan uzak kalacakmış) oyundan çıktı yerine serhat girdi ama maç boyunca kanatlarda çok etkili olamadı fenerbahçe.
gençlerbirliği'nin inanılmaz temposu ve gol yedikten sonra bile takım disiplininden bir an bile kopmaması önümüzdeki haftaki valencia maçı öncesi inanılmaz bir güven duygusu yarattı bende. inşallah ispanya'da valencia'yı bir kere daha yenip uefa kupasında da çeyrek finale adımızı yazdıracağız!
belkide gecenin en kötü yanı fener taraftarının yenilgiyi hazmedemeyip gençlerlilere maç boyunca küfretmeleri ve maç sonunda ellerine geçirdiklerini gençlerlilere atmasıydı.