4-2-4'ün gerçek ustaları... ediği golle sarsılmayan bir takım... sağlam defans ve sağ kanadı fırtına bir forvet
halit kıvanç
futbol dünyasının gözlüklü yıldızı jurion, dört metre kadar önümde top sürüyordu. tâ geriye gelmiş, müdafaayı ferahlatmış ve şimdi de ileriye akıyordu. birden hafif sola kaydı. tam ceza sahasına girerken... yerden sert ve falsolu bir şut... espanol kalecisine, topu ağlardan çıkarmaktan başka iş kalmamıştı.
artık anderlecht, sahaya iyice hâkim olmuş, dört yandan saldırıyordu. dört metre ilerimdeki bu takımın «4-2-4» ü ne kadar mükemmel uyguladığını farketmek için, sahaya dört dakika bakmak yeterdi. ve bu «4-2-4» ün baş yaratıcısı da, gözlüklü sağiç. jurion'du. her boş yeri dolduruyor, her boş ânı değerlendiriyordu. ama bir tek jurion'la başarılamazdı bu fevkalâdelik... işte heylens, anderlecht'in bu hem sağlam, hem hızlı sağbeki, akınları kestiği ustalıkla karşı kaleye akın da hazırlıyordu. bakın bakın yine heylens ileri kaçtı, sağaçık bergholz'da -hani bazen şükrü ile ogün'ün yaptıkları gibi- paslaşıp pozisyonu yaratıverdi. müthiş bir sağaçık bu bergholz... hollanda millî takımının eski yıldızı, şimdi anderlecht'in en büyük hızı... sağhaf kongolu zenci kialunda da müthiş oyuncu ama, ikinci devreye klalunda'sız çıkıyor anderlecht... hanon girdi sağhafa... «kialunda da kimmiş?» dedirten bir hanon... ocwirk'leşen, bozsikleşen bir hanon... zor, zor bu anderlecht'i yenmek, hele kupa'dan elemen... işte bergholz yine gidiyor. sola uzun bir pas, van himst aktardı, solaık zenci konkwe yetişti, aradan verdi. tekrar sağda top... bergholz hızla indi, üstüüste iki nefis çalım... yerden sert bir orta... espanol kalesi karıştı. «kurtardık» sanırken ispanyollar... bir vuruş... anderlecht'in ikinci golü filelerde... stockman attı galiba...» dedim. yanımda oturan oscar hold, «hayır» diye itiraz etti. van himst'i gördüm... tartışacak vaktimiz yoktu. tekrar sahaya diktik gözlerimizi... anderlecht, jurion'un sürüklediği yeni bir akındaydı. fakat espanol'da kıpırdanma var. soldan inerken, heylens'e takıldılar. bir daha... bir daha... üçüncüde astılar, kaleye daldırlar. trappenlers çıktı, üstünden bir aşırtma... anderlecht golü verdi...
anderlecht, boks maçında fiskeye hedef olmuş sağlam bir boksör gibi, aldırmadı gole... bir usta elinden çıkmış danteli misali«4-2-4» ünü örmeğe devam ediyor. hanon geride, hanon ilerde, top hanon’da ve ceza sahası dışında «şâhâne» bir şut... goller üçlendi... çimenler üstünde yeni güzellikler görüyoruz, ama dördüncü bir gol göremeyeceğiz anderlecht'ten... maç bitiyor. stadın ışıklan ağır ağır sönerken, salonun ışıkları çabuk çabuk yanıyor. yanımda oturan oscar hold'a «iyi takım, çok iyi takım anderlecht» diyorum. «biz de iyi takımız» cevabını veriyor. «anderlecht'i yenmek, hele elemek çok zor» diyorum «zor'u başarmak, da ha kıymetli olmaz mı» sözüyle mukabele ediyor... arkadan, fenerbahçeli futbolculardan bir ses: «maça filmle başladık. inşallah bir de anderlecht’e karsı iyi bir film çeviririz.»