reims karşısında 2-0 mağlûbiyetten di stefano'nun golleri ile 4-3 galip duruma geçen "beyaz şimşekler" fransız seyircisini mateme boğmuştu.
(...)
turnuvanın ilk yılı sporu, bambaşka tipte bir zaferine sahne olmuştu. yugoslavyanın partizan takımı, lizbonda sportingle 3 - 3 berabere kaldıktan sonra belgrad'da rakibini 5-2 yenmiş ve çeyrek finale kalmıştı. diğer taraftan, real madrid de isviçre'nin servette'ini 2-0, 5-0 yeniyor ve çeyrek finale kalıyordu. kıyamet, bu iki çeyrek finalist birbirlerine düşünce koptu. çünkü, yugoslavya ve ispanya tam yirmi yıldır birbirleriyle diplomatik ilişkilerini kesmişlerdi. şimdi ne olacaktı? her iki memleketin spor otoriteleri, kendi memleketlerinin siyasi otoritelerini ikna için harekete geçtiler. ve futbol, zaferi kazandı. bir noel gecesi, bernabeu stadında yugoslavlar sahaya çıktılar. maçı real madrid 4-0 aldı. misafirler, gerçek bir misafir gibi karşılanmışlardı madrid’de... kısa bir süre sonra partizan stadında da misafirler - yâni yakın geleceğin kralları - krallara yakışır bir ilgi ile karşılandılar. karlı ve soğuk bir havada oynanan maçı real gene kazandı (3-0). ( http://www.macanilari.com...adrid-195519565007--.html)