bir puana razı iken şâhâne bir oyunla altay'ı 2-1 yenen
beykoz kurtuldu
9. dakikada kendi kalesine attıkları golle mağlûp duruma düşen sarı - siyahlılar cemal'in golleriyle galibiyete ulaştılar. a. ordu ikinci kümeye düştü
necmi tanyolaç izmir'den bildiriyor
«bir korner kazanmıştık... sağdan ortalanan topa önümdeki altaylılardan evvel sıçradım ve varol'un ters tarafına kafa ile indirdim.»
9 numaralı formasından şakır şakır terler akan esmer delikanlı anlatmaya devam ediyordu: «ne yalan söyleyeyim, bu golle ligde kalacağımıza henüz inanmamıştım. çünkü maçın henüz 14. dakikam idi ve biz bütün gücümüze rağmen altay'dan ikinci bir gol yiyebilirdik.»
sonra cemalle sohbetimiz yarıda kaldı. beykoz soyunma odası birbirlerini çılgınca kucaklayanlara, birbirlerine deliler gibi sarılıp çocuklar gibi ağlıyanların, duvarlara tutunurken şırak diye yere düşüp bayılanların yeri olmuştu.
idam mahkûmunun ipten kurtuluşu gibiydi bu. herkes sevinçten ağlıyor herkes birbirini kucaklıyor, evet herkes, hattâ soyunma odasına gelen izmirli gazeteciler bile ağlıyorlardı.
tekrar davrandım: «cemal» dedim. «ikinci golü atacağını hissettin mi?»
gözyaşlarını şırıl şırıl sular akan formasının kolu ile silerek, cevap verdi cemal: «evet. niyazi ile cevdet'in önüme uzattığı topa daldım ve kâzım'ın yanından fırlayarak varol'un uzanamayacağı köşeye vurdum. top fileleri tutan direkten geri geldiği zaman biz maçı 2-1 kazanmıştık.»
sonra cemal, yine gözyaşlarıile cevap verdi: «işte ağabeyciğim, bu golle ligde kaldığımıza inandım.» dedi.
0-1'deb 2-1’e
beykoz oyuna sinirli, heyecanlı başlamıştı. bu havanın sonucudur ki, sarı - siyahlıları çok geçmeden yenik duruma düşürdü. işte daha 9. dakikada oğuz’un korner atışındaki karamboldü. selahattin’in ayağına çarpan top, beykoz filelerini buluverdi. bunu altay’ın kaçırdığı iki büyük fırsat kovaladı. fakat ilerleyen dakikalar, altay'ı durgunlaştırıyor, formda günlerini aratıyordu. bu arada 14. dakikada beykoz’un sağdan kazandığı ve şirzat’ın çektiği korner, topu altay beklerinden ve santrhafındnn aşırdı. birden yükselen cemal, kafayı çakmasıyla beraberlik golünü çıkardı. varol'dan çok defans kabahatliydi bu golde.
ikinci yarıda sıcak da artmıştı. beykos ise gene fırtına gibiydi. daha başta varol'un kaçırdığı topu sarı - siyahlı forvet gole çeviremedi. altay ne olursa olsun, o tek puanı vermemek çabasındaydı. oğuzun akım, nail'in inişi, nazmi’nin şutu, nihayet ayfer'in direkten dönen vuruşu.. beykoz ise temkinli bir tempo içinde bütün gücüyle karşı koyuyordu. ve işte tam 70. dakikada niyazi'nin soldan getirdiği top cevdet'e geldi, cemal'e uzattı cevdet. kâzım'ın yanından fırlayan cemal, nefis hareketleri birbirine ekleyerek daldı, tokat atar gibi bir dışla varol’un sağından yuvarladı golü. kaleye giren top, iç demire çarpıp çıkarken, hakem beykoz'un galibiyetini ilân ediyordu. muhteşem bir mücadelenin sonucunu ortaya koyan goldü bu...